Enerji ihtiyacının kentleşme ve sanayileşme olgularına bağlı olarak artmaya devam etmesi, idari makamları bu konuda gereksinimi karşılamak maksadıyla faaliyet icra etmeye yöneltmiştir. Bu kapsamda yenilenemeyen enerji kaynaklarından üretilen enerjiyle, artan talebin karşılanması sağlansa da zaman içerisinde çevre sorunları gündeme gelmiştir. Bu sorunların çözümü ve alınacak tedbirler bağlamında uluslararası düzlemde çevrenin korunmasına dair yapılan çalışmaların yoğunluk kazanması, enerji ve çevre kavramlarının uyumlaştırılmasına yönelik düzenlemelerin yapılmasıyla sonuçlanmıştır. Bu durum, çeşitli ulusal hukuk sistemlerini etkileyerek, yasal düzenlemelerin yapılmasına neden olmuştur. Türk hukukunda 2005 yılında çıkarılan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun çerçevesinde elektrik enerjisi üretiminde fosil kaynakların kullanımının yerine kaynak çeşitliliği sağlanarak, sera gazı salınımının azaltılması hedeflenmiştir. Bu hedefin gerçekleştirilerek yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması için idari makamlar tarafından özel hukuk kişilerinin teşvik edilmesinin yanında onların denetlemesine dair idari faaliyetler icra edilmektedir. İdare, yenilenebilir enerji destekleme mekanizmasının oluşturulması, yenilenebilir enerji kaynak alanlarının belirlenmesi ve bu sektörde faaliyette bulunacak özel hukuk kişilerine ruhsat verilmesi aracılığıyla yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretimini yaygınlaştırma, düzenleme ve denetleme işlevlerini sağlamaktadır. Bu çalışmada, idarenin yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretimi bakımından yaptığı idari faaliyetlerin hukuki niteliği açıklanarak, çevre kavramı açısından etki ve sonuçları irdelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk ve Beşeri Bilimler |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Temmuz 2023 |
Gönderilme Tarihi | 31 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 5 Sayı: 2 |