Baba’nın yokluğu, pek çok filmde ana karakterin eylemlerini gerçekleştirmesinde etkili ve aynı zamanda temel bir motivasyon kaynağı olarak kendini gösterir. Babanın yokluğu bazen babanın ölmüş olmasından kaynaklanırken bazen de baba figürünün güçsüz olması dolayısıyla gerçekleşir. Baba eksiği çoğunlukla oğul tarafından doldurulurken, erkek çocuk ölen babanın yerine yerleşir ve onun rolünü edinir. Diğer yandan iktidarın ailedeki ilk temsilcisi olarak baba figüründeki eksiklik, geniş bir yelpazedeki otorite simgesi ile de kapatılabilir. Bu makalede, ana karakteri/lerini bir erkek çocuğun yada erkek çocukların oluşturduğu ve “çocuk bakış açısı” ile çekilen 2010 sonrası Bağımsız Türkiye Sineması’ndaki filmlerdeki Baba Yasası’nın inşasına odaklanılacaktır. Jacques Lacan’a göre baba, akrabalık ilişkileri açısından ensest yasağını kurarken aynı zamanda topluluğun yasasının özneye aktarılmasını da sağlar. Çalışmada, örneklemi oluşturan Sivas (Kaan Müjdeci, 2014), Rauf (Barış Kaya-Soner Caner, 2016), Mavi Bisiklet (Ümit Köreken, 2016) ve Kar Korsanları (Faruk Hafızhacıoğlu, 2016) adlı filmlerde, babanın yokluğunda, toplumsalın yasasının yani Babanın Yasası’nın nasıl kurulduğu ve işlediği anlatılacaktır. Ayrıca Slavoj Žižek’in tanımladığı anamorfik bakış açısı ile sembolik baba figürünü temsil eden otoriteyi simgeleyen kurumlar üzerinden filmlerdeki otoriteye karşı erkek çocukların duruşları da saptanacaktır.
Bağımsız Türkiye Sineması Mavi Bisiklet Baba Yasası Sivas, Rauf Kar Korsanları
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 2 |
Etik kurul onayı belgesi yüklenmesi zorunludur. Taranan indexler: DRJI, ResearchBib, Google Scholar, BASE (Bielefeld Academic Search Engine), Electronic Journals Library, JournalSeek, Academic Keys, Scientific Indexing Services, SOBIAD