Gılgamış mitinde Uruk Kralı Gılgamış ölümsüzlük arzusuyla aşılmaz geçitleri aşar, ölüm suyunu ge- çer, gece gündüz uykusuz yol alır. Ölümsüzlüğü elde edeceği inancıyla doludur ancak arzu ettiği ölümsüzlüğe ulaşamaz. Zeynep Avcı’nın Gılgamış adlı oyunu Gılgamış mitinin yeniden-yazımıdır. Avcı, oyunda Gılgamış mitini yeniden yazarken mitin kurgusuyla, diliyle, yapısıyla oynayarak miti yeniden üretir. Bir metni sökmek ve yeniden yapılandırarak inşa etmek denildiğinde akla post-yapı- salcı düşünür Jacques Derrida’nın yapısöküm (déconstruction) kuramı gelir. Yapısöküm bir metnin hiyerarşisini, kurgusunu, yapısını yıkarak onu yeniden üretmektir. Oyunda yazar miti yeniden inşa ederken mitin yolculuğunu, serüvenini de takip eder. Mitin zamanına geri döner. Mitin sırlarını, bilgisini öğrenir. Mit kahramanının deneyimini yineler. Avcı’nın Gılgamış oyununda ölümsüzlük; ceza-ödül, hediye-eziyet, huzur-kaos gibi ikili karşıtlıklar üretir. Mitin ölümsüz kahramanı Yılan, oyunda ölümsüzlüğü bir hastalık gibi söküp atmaya çalışır. Tufanın ölümsüz kahramanı Utnapiştim ise oyunda umutsuz bir boşluğun içinde kalakalır, ölümün ruhun kurtuluşu olacağını dile getirir. Oyun, Gılgamış mitinin ölümsüzlük arzusunu ters çevirir. Miti yeniden inşa ederken ölümsüzlüğün anlamlarının içini boşaltır. Gılgamış oyunu tanrı-insan, köle-efendi, iktidar-tebaa, aydınlık-karanlık, yeryüzü-yer altı, görmek-körlük ikilikleri etrafında örülür. Makalede Zeynep Avcı’nın Gılgamış adlı oyunu Derrida’nın kuramı çerçevesinde incelenecektir. Gılgamış mitinin nasıl yapısöküme uğratıl- dığı irdelenecek ve Uruk Kralı Gılgamış’ın ölümsüzlük arzusu, Derrida’nın pharmakon ve différance kavramları üzerinden tartışılacaktır.
In the myth of Gilgamesh, with the desire for immortality Uruk King Gilgamesh travels days and nights. Zeynep Avcı’s Gılgamış play is the rewriting of the myth of Gilgamesh. While re- writing of the myth, Avcı breaks down the hierarchies of myth; and reconstructs it by playing with the fiction, language and structure of the myth. When it comes to dismantling and recon- structing a text, the post-structuralist philosopher Jacques Derrida’s deconstruction theory comes to mind. Deconstruction is destroying the hierarchy, setup and structure of a text and reproducing it. While deconstructing the play, the author follows the myth’s journey and adventure; travels back to the play’s time; learns the myth’s secrets and knowledge; lives the protagonist’s experiences; blows away the cobwebs. In Avcı’s Gılgamış play, the immortality produces contrasts such as punishment-award, present-torment, comfort-chaos. In the play, myth’s immortal character Serpent tries to rip out the immortality like it is a sickness. As for the immortal man Utnapishtim of the myth is left in a hopeless space in the play; says that the death is the salvation of the soul. The play turns the desire for the immortality of the myth upside down. It empties the meanings of immortality while reconstructing the myth. The play of Gılgamış woven around the dualities of god-man, slave-master, power-subject, en- lightenment-darkness, earth-underground and sight-blindness. Because of this connection, Avcı’s Gılgamış play will be examined withing the framework of Derrida’s theory in this article. How the myth of Gilgames was deconstructed in the play will be examined and the desire of immortality of the Uruk King Gilgamesh will be discussed through Derrida’s concepts of pharmakon and différance.
The myth of Gilgamesh déconstruction pharmakon différance immor- tality.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 26 |