İdari yargılama hukukunda ortaya çıkan hukuki uyuşmazlıklar yönünden kural olarak idari makamların, davalı konumda olacağı kabul edilmektedir. Bir hukuki uyuşmazlıkta davalı tarafın kim olacağını ifade eden husumet kavramı, idari davalarda ilk inceleme aşamasında dikkate alınan bu nedenle de idari yargılama hukuku yönünden önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla bağlantılı biçimde Uyuşmazlık Mahkemesinin vermiş olduğu kararlara bakıldığında; genel olarak organik kriterin ön planda tutulduğu ve bu doğrultuda uyuşmazlığın çözümünün idari yargının görev alanına girmesi için hasım olarak gösterilen bir kamu kurum ya da kuruluşunun bulunması gerektiği ifade edilebilir. Uyuşmazlık Mahkemesinin yakın zamanda, elektrik dağıtım şirketleri tarafından yürütülen faaliyetler kapsamında ortaya çıkan hukuki uyuşmazlıkların çözümünde de bu çerçevede adli yargının görevli olduğuna karar verdiği görülmektedir. Ancak, bu kararlarda özellikle özel hukuk kişilerinin de idari fonksiyon yerine getirebileceği ve bu nedenle tesis ettiği işlem ve eylemlerinden ötürü bireylerin temel hak ve hürriyetlerini etkileyebildiği hususu dikkate alınmamıştır. Bununla birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi, kamu hizmeti niteliğinde bir faaliyet yaptığını belirtmesine rağmen; ilgili elektrik dağıtım şirketinin özel hukuk kişisi olmasına vurgu yaparak mutlak bir yaklaşım biçimi ortaya koymuştur. Bu sebeple, idari yargının görev alanının belirlenmesinde ortaya konulan ölçütlerle bağlantılı olarak husumet kavramını yeniden düşünmek gereksinimi doğmuştur. Bu doğrultuda çalışmada, idari yargılama hukukunda özel hukuk kişilerinin davalı olup olamayacağı sorunu ortaya konularak, Uyuşmazlık Mahkemesinin bu konudaki yaklaşımının sonuçları irdelenecektir.
Uyuşmazlık Mahkemesi İdari Dava Husumet Elektrik Kamu Hizmeti
As a rule, it is accepted that the administrative authorities will be defendants in terms of legal disputes arising in the administrative procedure law. The concept of hostility is taken into account at the first examination stage of administrative cases, therefore it appears as an important issue in terms of administrative procedure law. Considering the decisions of the Court of Disputes; in general, it can be stated that the organic criteria is prioritized and accordingly, a public institution or organization must be found in order to the resolution of the dispute to be considered within the jurisdiction of the administrative judiciary. It is seen that the Court of Disputes has recently decided that the judicial order is responsible for the settlement of legal disputes arising within the scope of the activities carried out by the electricity distribution companies. However, in these decisions, it is not taken into consideration that especially private law persons can also perform administrative functions and therefore affect the fundamental rights and freedoms of individuals due to their acts and actions. Nevertheless, the Court of Disputes has adopted an absolute approach, emphasizing that the relevant electricity distribution company is a private law person, despite the fact that it has stated that it is carrying out an activity in the nature of a public service. For this reason, it is necessary to rethink the concept of hostility in connection with the criteria set out in determining the jurisdiction of the administrative judiciary. In this regard, the study will examine the results of the approach of the Court of Disputes on this issue by putting forward the problem of whether private law persons can be defendants in administrative procedure law.
The Court of Disputes Administrative Case Hostility Electricity Public Service
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2021 |
Gönderilme Tarihi | 24 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 18 Sayı: 2 |