Greenwashing (Yeşil Boyama), ürünlerin veya faaliyetlerin çevreye zararlı olmasına karşın zararsız olarak gösterilerek; firmaların veya kamu kurumlarının çevreye karşı daha duyarlı görünmesini sağlayan bir olgudur. Literatürde 1980’li yıllardan bu yana kullanılan yeşil boyama kavramı, son 10 yıllık süreçte çevresel bilincin de gelişmesiyle medya organlarında gündeme gelmeye başlamıştır. Çevresel sürdürülebilirliğin önündeki engellerden bir tanesi olan yeşil boyama kavramı konusunda farkındalık yaratmak ve ulusal literatürde yer alan eksikliğin giderilmesi çalışmanın temel amaçları arasında yer almaktadır. Bu amaç doğrultusunda çalışmada yeşil boyama kavramının ortaya çıkış süreci açıklandıktan sonra uluslararası ve ulusal alandaki yeşil boyama uygulamalarına yer verilecektir. Çalışmanın son kısmında ise yeşil boyamanın çevresel sürdürülebilirliğe karşı ortaya çıkarttığı sorunların en aza indirilmesinde uygulanacak çözüm önerileri vurgulanacaktır. Çalışma nitel bir araştırma yöntemi olan içerik analizine dayandırılmıştır. Bu bağlamda çalışma kapsamında yeşil boyama konusunda yapılmış uluslararası ve ulusal çalışmaların yanında OECD, Avrupa Birliği gibi uluslararası saygınlığı olan kurum ve kuruluşların çalışmalarına yer verilmiştir.
Araştırma kapsamında işletmelerin ve kamu kurumlarının kullandığı yeşil boyamanın çevresel sürdürülebilirliğin önünde engel oluşturduğu sonuca varılmıştır. Davranışsal niyetin firmalara ve kamu yöneticilerine yansıtılması, sivil toplum örgütlerinin ve paydaşların karar alma süreçlerine katılması, yeşil boyama reklamlarının ilgili kurumlar tarafından denetlenmesi, çevresel araştırma ve geliştirme giderlerinin arttırılması ve eko-etiket uygulamalarının yaygınlaştırılmasıyla yeşil boyama konusundaki sorunlar çözülebileceği düşünülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kentsel Politika |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 3 Sayı: 2 |