A porous dimension stone used as a part of a building or exterior facade tends to absorb water due to capillary action when it is subjected to rain or surface water. The above-mentioned fact is one of the most important reasons of physical deterioration in natural building stones. Therefore, it is very crucial to determine the potential of capillary water absorption of natural stones. In this study, the capillary water absorption potential of four different ignimbrite levels from Ahlat (Bitlis) region, namely brown (N.1), dark brown (N.2), yellowish gray (N.3) and black (N.4) was determined and compared with natural stones with different properties such as dolomitic limestone, basalt and clayey limestone. The Ahlat stone used in residential houses, hammams, tombs and gravestones in the Seljuk Empire period as well as today around the Ahlat region is historically and economically important. According to the capillary water absorption tests, the ignimbrites are classified as high absorbing rocks and consequently, significant physical deterioration may occur around the stone surfaces of buildings in contact with water. Moreover, significant relationships were determined between capillary values of samples and physico-mechanical properties considering coefficient of determination (R2).
Ahlat stone capillary water absorption building stone deterioration.
Bir yapının veya yüzey kaplamasının bir parçası olarak kullanılan gözenekli doğal bir yapı taşı, yağmur veya yüzey suları ile temas ettiğinde, kapilerite etkisiyle suyu bünyesine alma eğilimi gösterir. Kayaçların bu özelliği, yapı taşlarında meydana gelen fiziksel bozunmanın en önemli nedenlerinden biridir. Bundan dolayı, doğal yapı taşlarının kapiler su emme potansiyellerinin belirlenmesi oldukça önemlidir. Bu çalışmada, Ahlat (Bitlis) bölgesinde bulunan kırmızımsı kahve (N.1), koyu kahve (N.2), sarımsı gri (N.3) ve siyah (N.4) olmak üzere dört farklı renge sahip ignimbirit seviyesinin kapiler su emme potansiyelleri belirlenmiş ve bu kayaların kapiler su emme değerleri farklı özellikteki yapı taşı olarak kullanılan dolomitik kireçtaşı, bazalt ve killi kireçtaşlarına ait değerlerle karşılaştırılmıştır. Yapılan kapiler su emme deneylerine göre; Ahlat bölgesinde Selçuklu döneminden günümüze kadar mezar taşlarında, kümbetlerde, hamamlarda ve evlerde kullanılan Ahlat taşının yüksek emici kaya grubunda olduğu ve bu özelliğe bağlı olarak su ile temas eden yüzeylerde, yapılarda önemli fiziksel bozunmanın meydana gelebileceği belirlenmiştir. Ayrıca numunelerin kapilerite değerleri ile fiziksel ve mekanik özellikleri arasındaki ilişkinin belirlenebilmesi amacıyla elde edilen belirleme katsayılarında (R2) anlamlı ilişkilerin varlığı belirlenmiştir..
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2012 |
Gönderilme Tarihi | 12 Ağustos 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 17 Sayı: 2 |