This study was done to determine current situatior and problems of catile farms on animal feeding and hereby to generate suggestioris to increase animal production. Data used in this study were obtained from face to face surveys done with 138 farmers selected with samplirng method. Data were analyzed using SPSS software.
78.8%, of farmers maintained very traditional practice in animal feeding and fed low yield animals with the same ralion given to high yield animals. 79.0% of farmers did not consider maintenance or yield requirement, 98.5% farmers supplied roughage based on their experieances and guesses. In 88.1% of the farms animals are given the same amount of concentrated feed during the lactation period. In these farms lactating and late pregnant çcows are subjected to the same fegding regimen. They usually use compound feed (38.1%) and wheat bran (44.9%) as concentrate. Colosirum was provided to calves within the first four hours after çalving.
It was determined that 51.7% of the farmers harvested feed crops after they fully flowered and they stored roughages after batozlama and silage preparation was almost none. 47.8% of farmers fed on beef çattle performed feeding with single type raflon, some farmers increased only barley rate in ration to the end of fattening period. These facts suggest that animal farming should not be done to supply family's animal product reguirement or to evaluate their spare times but it should be a profession done by educated and distinguishged farmers.
Bu çalışma, Van İli Merkez İlçe'de büyükbaş hayvan işletmelerinin hayvan besleme bakımından mevcut durum ve sorunlarını ortaya koyarak hayvansal üretim düzeyini artırmaya yönelik katkı sunmak amacıyla yapılmıştır. Çalışmada örnekleme yöntemiyle seçilen 138 işletme sahibiyle yüz yüze yapılan anket verileri kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPSS paket programında analiz edilmiştir.
Yetiştiricilerin %78.8'inin hayvan beslemede daha çok geleneksel bir uygulama sergileyerek yüksek ve düşük süt verimli ineklere aynı miktarda yem verdikleri görülmüştür. Yetiştiricilerin %79.0'unun hayvanların yaşama veya verim payı besin madde ihtiyaçlarını dikkate almadıkları ve %98.5'inin kendi tecrübe ve tahminlerine göre hayvanlara kaba yem verdikleri görülmüştür. Aynı zamanda yetiştiricilerin %88. 1'i laktasyon süresi boyunca hayvanlara aynı miktarda kesif
yem verdiklerini, sağmal inekler ile ileri gebe inekleri benzer besleme programına tabi tuttuklarını ve kesif yem olarak çoğunlukla karma yem (%38.1) ile kepek (%44.9) kullandıklarını ifade etmiştir. Buzağılara ağız sütünün doğumdan sonraki ilk dört saat içerisinde verildiği görülmüştür.
Yetiştiricilerin %51.7'sinin yem bitkilerini tamamen çiçeklendikten sonra hasat ettikleri, kaba yemleri büyük oranda batozlayarak sakladıkları ve silaj yapımının yok denecek kadar az olduğu görülmüştür. Yetiştiricileri %47.8'inin besi süresince hayvanlarını tek tip rasyon ile besledikleri ve bazı yetiştiricilerin besi sonuna doğru sadece arpa kullanımını artırdıkları tespit edilmiştir. Bu verilere bakıldığında, hayvancılığın ailenin hayvansal ürün ihtiyacını karşılamak veya boş
zamanları değerlendirmek için herkesce yapılan bir uğraş değil, eğitimli seçkin çiftçilerce yapılan bir meslek olması gerektiği düşünülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ziraat, Veterinerlik ve Gıda Bilimleri |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2008 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 13 Sayı: 2 |