Objective: The aim of the present research was to compared differences among the organic and conventional farming system in fibres quality properties of some cotton varieties under semi arid climatic conditions of Turkey.
Material and Methods: This research was carried out by using the ST-468 and BA-119 cotton varieties in three replications, according to the randomized block split parcel trial design under organic farmland conditions in 2013-2014 growing seasons; NPK, Biofarm (cattle fertilizer) and pigeon manure and control plots (without fertilizer).
Results: It was found that the seed cotton yield varied from 3594.8 (ST-468) to 3737.4 kg ha-1 (BA-119) in the varieties and the highest yield was obtained from the BA-119 with 3737.4 kg ha-1. It was determined that there was a statistical important difference between two varieties in terms of seed cotton yield. We think that this efficiency difference between varieties is caused by genetic and environmental factors. The result of fertilization applications was changed between 3370.0 (cattle manure) and 4424.5 kg ha-1 (chemical fertilization) and the highest seed cotton yield was obtained from chemical (NPK) fertilization applies.
Conclusion: According to the results of the study, it has been concluded that the cotton produced in the conventional production conditions is heavily contaminated with chemical inputs and this has negative effects on the pollution of the environment.
Organic manure organic farming conventional farming cotton fiber
Amaç: Bu araştırmanın amacı, Türkiye’nin yarı kurak iklim koşullarında organik ve konvansiyonel tarım sisteminde bazı pamuk çeşitlerinin lif kalite özellikleri arasındaki farklılıkları karşılaştırmaktır.
Materyal ve Metot: Bu araştırma, 2013-2014 büyüme mevsimlerinde organik tarım koşullarında tesadüf blokları bölünmüş parsel deneme desenine göre, ST-468 ve BA-119 pamuk çeşitleri ile üç tekerrürlü olarak gerçekleştirilmiştir. Çalışma, NPK, Biofarm (sığır gübresi), güvercin gübresi ve kontrol tarlaları (gübresiz) koşullarda yürütülmüştür.
Bulgular: Pamuğun verimi çeşitlerde 3594.8 (ST-468) ila 3737.4 kg ha-1 (BA-119) arasında değiştiği ve en yüksek verimin BA-119’dan 3737.4 kg ha-1 elde edildiği tespit edilmiştir. Pamuk verimi bakımından iki çeşit arasında istatistiksel olarak önemli bir fark olduğu tespit edilmiştir. Çeşitler arasındaki bu verimlilik farkının genetik ve çevresel faktörlerden kaynaklandığını düşünüyoruz. Gübreleme uygulamaları sonucu 3370.0 (sığır gübresi) ile 4424.5 kg ha-1 (kimyasal gübreleme) arasında değiştiği ve kimyasal (NPK) gübreleme uygulamasından en yüksek pamuk veriminin elde edildiği görülmüştür.
Sonuç: Organik pamuk üretimi ve organik girdilerin kullanımı sürdürülebilir tarım, çevre ve gıda güvenliğinin sağlanması açısından önemli bir konudur. Çalışmanın sonuçlarına göre, konvansiyonel üretim koşullarında üretilen pamuğun kimyasal girdilerle aşırı derecede kirlenmiş olduğu ve bunun çevre kirliliğini olumsuz yönde etkilediği sonucuna varılmıştır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 22 Mayıs 2018 |
Kabul Tarihi | 7 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 56 Sayı: 2 |