Objective: The aim of the study was to determine the effect of pregestational body mass index (BMI) on prenatal and neonatal outcomes.
Material and Method: The study is a descriptive and correlational study. It was conducted on 370 postpartum women who had delivered in the medical faculty hospital at postpartum ward in Istanbul. Data were gathered via structured interview form by the researchers. Mann-Whitney U test, t-test, Anova test and Pearson correlation analysis were run for statistical evaluation.
Results: Mean age was 29.18±5.43 (min:18-max:44), mean weight before conception was 61.58±10.66 kg (min:42-max:120), mean BMI value was 28.92±1.40 (min:18-max:45) mean weight gained during pregnancy was calculated as 15.68±5.09 kg (min:1-max:33). No statistically significant difference was found between pre gestational BMI value and age, level of education, economic status, gravidity, gestational week, number of previous miscarriages and stillbirths, smoking or drug use, any complaints about pregnancy, prenatal counseling, receiving prenatal care, birth weight and APGAR score. Pregestational BMI values were found to be statistically significant compared to diabetes and hypertensive disorder, methods of delivery and weight gain during pregnancy. Pregestational BMI values and weight gain during pregnancy were found to be statistically different compared to age, interval between subsequent pregnancies and chronic diseases.
Conclusion: In preconceptional care, pregestational obesity must be taken into account. Obese women should be pregnant after lose of weight. Weight gain is important to follow regularly during pregnancy. Women should be trained related to nutrition, exercise, and weight control before pregnancy and during pregnancy. According to the study, pregestational obesity and control of weight gain during pregnancy is important outcomes for prenatal and neonatal outcomes.
Amaç: Gebelik öncesi Beden Kitle İndeksi (BKİ)’nin perinatal ve neonatal sonuçlara etkilerini belirlemektir.
Gereç ve Yöntem: Çalışma, İstanbul’daki bir üniversitesi hastanesinin doğum sonu servisinde yatan 370 postpartum kadın ile yürütülmüştür. Tanımlayıcı ve ilişki arayıcı tipte bir araştırmadır. Veriler, araştırıcılar tarafından literatüre dayalı olarak hazırlanmış yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı yöntemler, bağımsız gruplarda t-testi, Mann-Whitney U testi, Anova testi ve Pearson korelasyon analizi kullanıldı.
Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 29,18±5,43 (min;18-max;44), gebelikten önceki kilo ortalaması 61,58±10,66 kg (min;42-max;120), gebelikten önceki Beden Kitle İndeksi (BKİ) ortalaması 28,92±1,40 (min;18-max;45) ve gebelikte alınan kilo ortalaması 15,68±5,09 kg (min;1-max;33) olarak saptandı. Katılımcıların gebelik öncesi BKİ ile yaş, eğitim, ekonomik durum, gebelik sayısı, gebelik haftası, düşük/kürtaj/ölü doğum sayısı, gebelikte sigara ve ilaç kullanımı, gebelikle ilgili yakınma, gebelik öncesi eğitim, doğum öncesi bakım alma, yenidoğan tartısı ve APGAR puanı arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Katılımcıların gebelik öncesi BKİ ile kronik hastalık (diabet, hipertansif durumlar) sahip olma durumu, doğum şekli, alınan kilo miktarı arasında anlamlı farklılık saptandı. Gebelik öncesi BKİ ve gebelikte alınan kilo ile yaş ve kronik hastalık durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı.
Sonuç: Prekonsepsiyonel hazırlıkta pregestasyonel obesite dikkate alınmalıdır. Obez kadınlar kilo verdikten sonra gebe kalmalıdır. Gebelik sırasında kilo alımının düzenli olarak izlenmelidir. Kadınlar gebelik öncesi ve gebelik sırasında beslenme, egzersiz ve kilo kontrolü ile ilgili eğitilmelidir. Çalışma bulgularımıza göre gebelik öncesi obezite ve gebelikteki kilo kontrolü prenatal ve neonatal sonuçlar açısından önemlidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 |