ABSTRACT
Aim:
Different approaches have been
proposed for the diagnosis and treatment of empyema secondary due to pulmonary
infections. The aim of this study was to present our experience of
diagnostic and therapeutic procedures in children with empyema.
Material and Methods: Clinical
data of children with post pneumonic empyema that were treated with chest
drainage in a public hospital between 1993-2015 were retrospectively reviewed.
In total of 70 patients; 39 males and 31 females with a mean age of 6.9 years
(5 days-17 years) were treated. All the patients with a pleural effusion were
referred to the paediatric surgeon for a surgical opinion by the
respective paediatrician.
Results: Patients were evaluated
in terms of intercostal chest tube drainage with physical
examination, erect AP and/or lateral decubitus chest radiograph, serum
laboratory tests, diagnostic thoracentesis and pleural fluid
studies. In some cases, thoracentesis was repeated at different times and
localizations. 55 (78.5%) patients were monitored with X-ray and chest
ultrasonography (US). Due to non-availability at that time in our centre,
computed tomography (CT) could not be performed. Patients were
hospitalised in the departments of surgery and infection. Most common
isolated bacteria were Staphylococcus
aureus and Streptococcus pneumoniae.
Antibiotic treatment was held by the paediatrician. 8 patients underwent
re-intubation due to the loculation of fluid and technical reasons. A
total of 81 chest tubes were inserted in 70 patients. The tubes were
removed within 3-41 days (mean 11 days). 21 patients had varying degrees
of pleural thickening, pneumothorax developed due to pneumatoceles in 6
patients. Because of the risks and limited facilities, fibrinolytic agents
and decortication were not applied. Families were informed about it. Pleural
thickenings decreased mostly following the clinical improvement in 10-90 days
(mean 20 days) and lungs re-expanded completely. Although the number of cases
increased twice on an annual basis, it continuously declined over the years.
Conclusion: X-ray, US and laboratory tests were sufficient for
diagnosis and follow-up in postpneumonic empyema. Treatment was successfully
done by combining systemic antibiotics, closed intercostal chest tube drainage
and chest physiotherapy. Although there is a long recovery time, this essential
treatment should be considered as a first choice.
ÖZET
Amaç:
Pulmoner enfeksiyonlara sekonder olarak gelişen ampiyemlerin teşhis ve tedavisi
için farklı yaklaşımlar önerilmektedir. Bu çalışmanın amacı ampiyemli
çocukların teşhis ve tedavi uygulamasındaki klinik tecrübelerin sunulmasıdır.
Gereç ve Yöntem:1993-2016
yılları arasında bir kamu hastanesinde pnömoni sonrası gelişen ampiyem nedeni
ile toraks drenajı uygulanarak tedavi edilen çocukların klinik verileri geriye
dönük olarak incelendi. Toplam 70 hasta; 39 erkek ve 31 kız, ortalama 6.9 yıl, (5 gün-17 yıl) tedavi edildi.
Plevral efüzyonu olan tüm hastalar, ilgili çocuk doktoru tarafından cerrahi
görüş için çocuk cerrahına sevk edildi.
Bulgular:
Hastalar interkostal toraks tüpü drenajı gerekliliği açısından; fizik muayene,
AP ve/veya lateral dekübit akciğer grafisi, serum laboratuar testleri, tanısal
torasentez ile alınan plevra sıvısı çalışmaları ile değerlendirildi. Bazı
vakalarda, torasentezler farklı zamanlarda ve lokalizasyonlarda tekrarlandı. 55
(% 78.5) hasta toraks ultrasonografisi (US) ile takip edildi. Bu süre içinde
merkezimizde olmaması nedeni ile bilgisayarlı tomografi (BT) scan yapılmadı.
Hastalar cerrahi ve enfeksiyon kliniklerinde yatırılarak takip edildi. En sık
izole edilen bakteriler Staphylococcus
aureus ve Streptococcus pnömonia
idi. Antibiyotik tedavisi çocuk uzmanı tarafından düzenlendi. 8 hastaya sıvının
lokulasyonu veya teknik nedenlerden dolayı iki defa tüp takıldı. Toplam 70
hastaya 81 toraks tübü yerleştirildi. Tüpler 3-41 gün içinde çıkarıldı (ort. 11
gün). 21 hastada değişen derecelerde plevral kalınlaşma, 6 hastada pnömatosel
nedeni ile pnömotoraks gelişti. Riskler ve olanaklar nedeni ile fibrinolitik
ajanlar ve dekortikasyon uygulanmadı. Aileler bu konuda bilgilendirildi.
Plevral kalınlaşmalar çoğunlukla klinik düzelmeyi takiben azalarak 10-90 gün
(ort. 20 gün) içinde kayboldu, akciğerler tamamen re-expanse oldular. Yıllık
vaka sayısı iki defa artmasına rağmen, olgu sayıları yıllar içinde azaldı.
Sonuç:
Post pnömonik ampiyemlerde; X-ray, laboratuar testleri ve US teşhis ve takip
açısından yeterli olmuştur. Tedavi sistemik antibiotikler, kapalı intercostal
göğüs tübü drenajı ve göğüs fizyoterapisi kombine edilerek başarıyla
yapılmıştır. İyileşme süresi uzun bulunmakla beraber, bu temel tedavi öncelikli
olarak tercih edilmelidir.
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
---|---|
Bölüm | Orjinal Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 |