Amaç: İntrauterin
inseminasyon (IUI), infertil çiftlerin gebelik şansını artırmak için yaygın
olarak kullanılan bir işlemdir. hCG (human koryonik gonadotropin) uygulaması
sonrası planlanan IUI zamanlaması pratikte 36. Saat olarak belirlenmiştir.
Ancak klinik yoğunluk sebebi ile bu zamanlamada gecikmeler yaşanabilmektedir.
Biz de çalışmamızda IUI’ları 36. Saate ve 42. Saate yapılan hastaların klinik
sonuçlarını karşılaştırmayı amaçladık.
Yöntem:
Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesine açıklanamayan infertilite sebebi ile
başvurmuş ve gonadotropin tedavisi sonrası IUI yapılmış 450 hastanın kayıtları
geriye dönük incelendi. Klinikteki yoğunluk sebebi ile hCG uygulaması sonrası
IUI zamanlaması 6 saat gecikmiş (42. Saat) olan hastalar ile zamanında (36.
Saat) yapılmış hastaların demografik bilgileri, hormon düzeyleri, endometrium
kalınlıkları, toplam folikül sayıları, β-hCG test pozitiflikleri, canlı doğum
oranları ve spontan abort oranları değerlendirildi. Gruplar arası
karşılaştırmalarda Student t test ve Ki-kare testi uygulandı.
Bulgular:
Hastaların 348’ine IUI prosedürü hCG uygulaması sonrasında 36. Saatte
uygulanmışken 102’sine 42. Saatte uygulanmıştı. Gruplar arasında yaş,
infertilite süresi, bazal hormon düzeyleri ve endometrial kalınlıklar açısından
fark izlenmedi (p <0.05) (Tablo 1). IUI tedavilerinin gebelik sonuçları
üzerine olan etkileri incelendiğinde gruplar arasında ovulasyon indüksiyonu
sonrası elde edilen dominant folikül sayıları, β-hCG test pozitiflikleri, canlı
doğum oranları ve spontan abortus oranları açısından fark görülmedi (p=0.34,
p=0.12, p=0.31, p=0.25) (Tablo 2).
Sonuç: hCG
enjeksiyonu ile tetiklenen ovulasyonun ardından IUI zamanlaması 42. saate
geciktirilen hastaların klinik gebelik oranları 36. Saatte IUI yapılanlara göre
değişmemektedir.
Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi
37-2019BADK/8-69
Aim: Intrauterine insemination (IUI) is a
commonly used procedure to increase the chance of pregnancy in infertile
couples. The planned IUI timing after hCG (human chorionic gonadotropin)
trigger was practically determined as at 36th hour. However, this timing may be
delayed due to clinical traffic. In our study, we aimed to compare the clinical
results of patients who underwent IUIs at 36th hour versus at 42nd hour.
Method: The records of 450 patients who
were admitted to Samsun Training and Research Hospital due to unexplained
infertility and were performed IUI after gonadotropin treatment, were
retrospectively analyzed. Demographic information, hormone levels, endometrial
thickness, total follicle numbers, β-hCG test positivity, live birth rates, and
spontaneous abortion rates of patients with 6 hours delay (42 hours) in IUI
timing after hCG trigger due to the traffic in the clinic, and patients with on
the time (36 hours) IUI performation were evaluated. Student's t-test and
Chi-square test were used for comparisons between groups.
Results: IUI procedures were applied to 348
patients at the 36th hour and 102 patients at the 42nd hour after the hCG
triggers. No difference was observed between the groups in terms of ages,
infertility durations, basal hormone levels and endometrial thicknesses (p
<0.05) (Table 1). When the effects of IUI treatments on pregnancy outcomes
were examined, there was no difference between groups in terms of dominant
follicle numbers obtained after ovulation induction, β-hCG test positivity,
livebirth rates and spontaneous abortion rates. (p=0.34, p=0.12, p=0.31,
p=0.25) (Table 2).
Conclusion: The clinical pregnancy rates of
patients with IUI timing after ovulation induced by hCG injection does not
change with delaying to 42nd hour versus 36th hour.
37-2019BADK/8-69
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Orjinal Araştırma |
Yazarlar | |
Proje Numarası | 37-2019BADK/8-69 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 50 Sayı: 3 |