7 Ekim 2023’te yeniden gündeme gelen İsrail-Filistin çatışması ve bu çatışmaya dair değerlendirme çabası uluslararası hukukun ve politik söylemin sınırlarını açığa çıkarmaktadır. Mevcut politik söylem ve uluslararası hukukun temelindeki normlar, çatışmayı temel insan hakları ve güvenlik sorunlarına indirgerken, filozofların ve akademisyenlerin konuya dair söylemleri de günden güne artmaktadır. Politika ve hukuk alanında olduğu kadar felsefede de çatışmayı doğuran kavramsal yapı sorgulanmaya açılmakta ve yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada, filozofların Ekim 2023’ten günümüze kadar yaptıkları açıklamalar inceleyecek ve Filistin-İsrail çatışmasına dair yaklaşımların ortak gelirimi olan adlandırma problemine yoğunlaşacak. Çalışmada, “Filistin sorunu” adlandırması literatüre “Yahudi sorunu” olarak geçen adlandırma ile birlikte düşünülecektir. Alain Badiou’nun “durum” kavramının işaret ettiği bağlam ile “sorun” kavramı çözümlenecek bunun karşısında bir varlık mücadelesi olarak ilerleyen süreç “olay” kavramına dikkat çekilecek. “Yahudi olayı” ile “Filistin olayı”nın taşıdıkları imkan ve sınırlılıklara işaret edilecek. Temelde, “Filistin sorunu” tamlamasının Filistin konusundaki değerlendirmelere dayattığı sınırlılıklara işaret edilecek ve söz konusu sınırlılıkların doygunluk noktasına ulaştığı iddia edilerek bu adlandırmanın yeniden düşünülmeye ihtiyaç duyduğu savunulacak. Uluslararası politikanın ve hukukun mevcut koşulları içinde ele alınmaya müsaade etmeyen Filistin halkının direnişinin ve iradesinin şekillendireceği yeni “yapı” şekillenene kadarki gelişmeler ise “Filistin olayı” şeklinde adlandırılması önerilecek.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çağdaş Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2025 |
Gönderilme Tarihi | 15 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 28 Şubat 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 11 Sayı: Filistin Özel Sayısı |