Son dönemlerde doğa ve insan kaynaklı afetlerin sayısında ve sıklığında gözlenen artışlar dikkate alındığında, küresel iklim değişikliğinin yalnızca değişen fiziksel çevre koşullarıyla ilişkilendirilemeyeceği; aynı zamanda bölgesel kalkınma süreçleri bakımından ele alınması gerektiği açıktır. Bu gereklilik baz alınarak, iklim değişikliğinin meydana getirdiği bölgesel farklılıklar incelendiğinde, 1950’li yıllardan başlayan ve ekonomik eşitsizliklerin giderilmesini odağına alan geleneksel kalkınma yaklaşımının işlevselliği yeniden değerlendirilmelidir. Bilindiği üzere, küreselleşme ve ekonomik rekabetin artmasıyla meydana gelen sektörel değişim sürecinin ortaya çıkardığı baskı, risk ve tehditlerle baş edebilmek amacıyla ülkeler mevcut kalkınma politikalarında yapısal dönüşümü gerçekleştirmektedir. Başka bir deyişle, bölgesel dinamikleri esas alan, iklimsel değişiklikleri takip eden ve ‘iklim ekonomisi’ olarak adlandırılan yeni bir kalkınma yaklaşımına geçiş yapılmaktadır. Bu noktadan hareketle, çalışmanın amacı bölgesel kalkınma süreçlerinde ekonomi temelli bakış açısından çevre temelli bakış açısına geçiş yoluyla yaşanan eksen değişikliğinin ortaya çıkardığı kazanımlar ve kayıplar üzerinden tartışılması olarak belirlenmiştir. Nitel araştırma yöntemi kullanılarak yürütülen incelemeler sonucunda, iklim değişikliğinin ortaya çıkardığı dışsallıkların mevcut ekonomik yapıyı oluşturan parametrelerden ayrı düşünülmemesi, ekonomik dinamikler ile çevresel dinamiklerin birlikte değerlendirmeye alınması ve küresel ölçekte iklim değişikliğinin etkilerini hesaba katan bir ekonomik büyüme modelinin uygulanması gerekliliği ortaya konulmuştur.
---
---
---
---
Global climate change cannot only be associated with changing physical environmental conditions; it also needs to be addressed in terms of regional development processes while the increase of number and frequency of natural-caused and human-caused disasters have been considered. The functionality of traditional development approach must be reevaluated which has been started from the 1950s and focused on the elimination of economic inequalities. As it is known, countries are implementing structural transformation in their development policies in order to deal with pressures, risks and threats posed by sectoral change related with globalization and economic competition. In other words, a transition occurs to a new development approach based on regional dynamics, following climatic changes and called ‘climate economy’. The aim of the study is to discuss gains and losses caused by an axis change from an economy-based perspective to an environment-based perspective in regional development processes. According to results obtained from the research made using the qualitative research method, the externalities caused by climate change must not be considered separately from economic structure’s parameters, economic dynamics and environmental dynamics must be evaluated together and also an economic growth model must be applied considering the effects of climate change on a global scale.
---
---
---
---
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Rural and Regional Geography |
| Journal Section | Research Articles |
| Authors | |
| Project Number | --- |
| Publication Date | June 30, 2025 |
| Submission Date | October 29, 2024 |
| Acceptance Date | January 26, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 4 Issue: 1 |