Materyal ve Metot: Çalışma fenomenolojik olarak tasarlamış
tanımlayıcı nitel bir çalışmadır. Çalışmada amaçlı örnekleme yöntemi
kullanılmıştır. Görüşmeyi kabul eden altı doktor ve dört hemşire ile yarı
yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Daha sonra bu görüşmeler
çözümlenmiştir. Bu çözümlemelerden elde edilen verilerin analizinde tematik analiz
kullanılmıştır.
Bulgular: Palyatif bakım merkezlerinin sayısının
artması ile birlikte, bu merkezlerden hizmet alan yaşam sonundaki hastaların
sayısında da belirgin bir artış yaşanmaya başlamıştır. Palyatif bakımda amaç ne
yaşamı uzatmaktır ne de ölümü hızlandırmaktır. Yaşam sonu bakım hizmeti alan
hasta ölünce CPR yapılması etik ikilemler ve hukuki sorunlar oluşturmaktadır.
Bu ikilemlere ve sorunlara rağmen doktorlar ve hemşireler CPR yapmaya devam
etmektedirler. Bu duruma neden olan dört alt tema tespit edilmiştir. Bu temalar
şu şekildedir: “Hastamın durumunu biliyorum. Ama…”, “Empati kuruyorum. Ama…”,
“Hasta yakınından korkuyorum.”, “Hukuki düzenlemelerdeki eksikliklerden
korkuyorum.”. Bu alt temaların oluşturduğu ana tema ise “kendimi güvende
hissetmiyorum” dur.
Sonuç: Araştırma bulgularına göre temel problem,
sağlık çalışanları CPR yapılmaması gerektiğini düşündükleri yaşam sonu bakımı
alan hastaya, kendilerini güvende hissetmedikleri için CPR yapmak zorunda
kalmalarıdır. Bu durum hem hukuki hem de etik tartışmaları beraberinde
getirmektedir. Ayrıca etik ikilemlere de neden olmaktadır. Palyatif bakım
merkezlerinde yaşam sonu hizmet alan hastalara ne tür hizmetlerin verileceği,
PB hizmet rehberleri ile belirlenmeli ve bu hizmetlerin kapsamı ve içerikleri
sağlık personeli ve vatandaşlarla paylaşılmalıdır. Yaşam sonu bakım alan
hastalar için CPR uygulamaları hakkında ortaya konacak hukuki ve etik
düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır.
Objectives: The aim of this study is to bring out the
experience of health workers in the palliative care center about resuscitation
(CPR) applied in the palliative care.
Materials and Methods: This study is a descriptive qualitative
study which is designed phenomenologically. Purposive sampling method is used
for the study. The interviews were conducted with six doctors and four nurses,
who accept to interview, by semi-structured interviews. Then, these interviews
were transcripted. Thematic analysis was used for analyzing the data obtained
from these transcripts.
Results: With increasing number of palliative care centers,
end-of-life patients who got served by those centers significantly increased as
well. In palliative care centers, the aim is neither to hasten or postpone
death. Applying CPR to the patient, who takes end-of-life care, leads ethical
dilemma and legal issues. Despite this dilemma and issues, health workers
continue to apply CPR. Four sub-themes which causes this issue were described.
These sub-themes are as follows: "I know my patient's condition,
However…”, “I empathize. However…”, “I am afraid of the patient's relatives”,
“I am afraid of the shortcoming in legal regulations.”. The main theme consists
of these sub-themes is "I do not feel safe".
Conclusion: The main problem according to the findings
of the study is, even though health workers think CPR should not be applied to
the patient who takes end-of-life care, they had to apply CPR because they do
not feel safe themselves. This situation leads both legal and ethical
discussions. Moreover, it causes ethical dilemma. The services which will be
provided to the patients, who take end-of-life care in palliative care centers,
should be determined with palliative care service guidance and the coverage and
content of these services should be shared with health employees and citizens.
There is a need for legal and ethical regulations on CPR applications for the
patients taking end-of-life care.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 22, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 19 Issue: 1 |