This study examines the Turkish-Islamic period inscriptions exhibited in the courtyard of the Bandırma Museum, located in the district of Bandırma, within the province of Balıkesir. The research focuses on both architectural inscriptions and gravestones, analyzing these artifacts from various perspectives. Historically, Bandırma has been home to numerous civilizations since Antiquity. Following the Roman and Byzantine periods, the region came under Turkish control in the 11th century. Incorporated into Ottoman territory in the 14th century, Bandırma experienced significant economic and cultural development in the 19th century, particularly due to its port and railway connections. This historical continuity is tangibly reflected in the artifacts displayed at the Bandırma Museum today. The Turkish-Islamic inscriptions in the museum are divided into two main categories: architectural inscriptions and gravestones. These artifacts are evaluated based on their historical period, type of structure, material, and other relevant features. Among the most notable examples are the inscriptions from the Edincik Anbar (Bazaar) Fountain and the Hacı Kadir Fountain, both constructed during the reign of Sultan Mahmud II. These inscriptions reveal the aesthetic sensibilities of the era, the cultural importance of charitable endowments, and the expressions of loyalty toward the sultan. In addition, the chronograms composed by a poet known by the pen name Rıfkı are of particular literary value.
Another significant inscription, dated 1906, underscores the public role of Ayetullah Yıldız Hanım as a female benefactor, offering valuable insight into gender roles and philanthropy in the late Ottoman period. The four gravestones analyzed in this study provide further information on the individuals' social status, religious beliefs, and the literary language of the time. Formulaic expressions such as "Āh mine’l-mawt" ("Alas, death!") reflect the Ottoman understanding of death and their metaphysical worldview. These inscriptions are not only architectural and epigraphic records but also serve as important historical documents that preserve the socio-cultural memory of the region. As such, the Turkish-Islamic inscriptions in the Bandırma Museum's collection should be regarded as key historical sources that contribute significantly to our understanding of the region’s past
Bu çalışmada, Balıkesir iline bağlı Bandırma ilçesinde yer alan Bandırma Müzesi avlusunda teşhir edilen Türk-İslam dönemi yazıtlarını incelenmiştir. Müzede yer alan yapı kitabeleri ve mezar taşları üzerine gerçekleşen çalışmamızda eserler çeşitli yönleri bakımından ele alınmıştır. Bandırma, tarihsel olarak Antik Çağ’dan itibaren farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış; Bizans ve Roma dönemleri sonrasında 11. yy. itibarıyla Türklerin hâkimiyetine girmiştir. 14. yy’da Osmanlı topraklarına katılan bölge, özellikle 19. yy’da liman ve demiryolu bağlantıları sayesinde ekonomik ve kültürel gelişim göstermiştir. Bu tarihsel süreklilik, günümüzde Bandırma Müzesi’nde sergilenen eserler üzerinden somut olarak izlenebilmektedir.
Bandırma Müzesi yer alan Türk-İslam dönemi yazıtları, yapı kitabeleri ve mezar taşları olarak iki grup halindedir. Bunlar dönem, yapı türü, malzeme gibi özelliklerine göre değerlendirilmiştir. Çalışmada özellikle II. Mahmud döneminde inşa edilen Edincik Anbar (Çarşı) Çeşmesi ve Hacı Kadir Çeşmesi’ne ait kitabeler ön plana çıkmaktadır. Kitabelerde dönemin estetik anlayışı, hayır kültürü ve padişaha duyulan bağlılık ifade edilmekte ayrıca Rıfkı mahlaslı bir şairin kaleme aldığı tarih kıt'aları edebî değer taşımaktadır. Ayrıca 1906 tarihli bir başka kitabe, hayrat yaptıran Ayetullah Yıldız Hanım’ın kamusal alandaki rolünü göstermesi açısından önemlidir. İncelenen dört mezar taşı ise bireylerin toplumsal statüleri, dini inançları ve dönemin edebî dili hakkında bilgi sunmaktadır. “Âh mine’l-mevt” gibi kalıplaşmış ifadeler, Osmanlı toplumunun ölüm algısını ve metafizik anlayışını yansıtır. Bu yazıtlar yalnızca yapı bilgisi değil, bölgenin sosyo-kültürel belleğini belgeleyen önemli tarihî kaynaklardır. Müzenin envanterinde yer alan Türk-İslam dönemi kitabeleri, yalnızca epigrafik belgeler olarak değil, bölgenin tarihine ışık tutan önemli tarihî kaynaklar olarak da değerlendirilmektedir.
Katkılarınızdan Dolayı Şimdiden Teşekkür ederim
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Islamic Arts, Art History |
| Journal Section | MAKALELER |
| Authors | |
| Early Pub Date | September 30, 2025 |
| Publication Date | September 30, 2025 |
| Submission Date | July 3, 2025 |
| Acceptance Date | August 19, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Issue: 32 |