Türkiye’de nüfus sayımları 1927
yılından itibaren düzenli olarak yapılmaktadır. 1927 yılından 2017 yılına kadar
Türkiye’nin nüfusu sürekli artmış, bazı dönemlerde ise nüfus artış hızında
değişkenlik göstermiştir. Toplumların doğurganlık ve ölüm hızlarının yüksek
olduğu durumdan, her ikisinin de düşük olduğu duruma geçişe demografik dönüşüm
kuramı denir. Türkiye demografik dönüşüm kuramının, ölüm ve doğum hızlarının
düştüğü ve dengeli nüfus artışının yaşandığı, üçüncüsünü yaşamaktadır. Bununla
birlikte Türkiye daha da yaşlanmakta olup, 2023 yılıyla birlikte “çok yaşlı”
ülkeler sınıfına girecektir. Bu
çalışmada; beşeri coğrafyanın temel inceleme konularından birini oluşturan nüfusun
daha iyi analiz edilmesi ve Türkiye’nin demografik dönüşümünün tespit edilebilmesi
için, nüfusun nitelikleri (yaş yapısı, cinsiyet durumu, eğitim durumu, hane
halkı büyüklüğü, çalışanların ekonomik sektöre göre dağılımı, kır-kent nüfus
oranlarının) incelenmiştir. 2017 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayım Sonuçları dikkate
alınarak oluşturulan 2023, 2040, 2060 ve 2080 yılı nüfus projeksiyonları göz
önünde bulundurularak, gelecekteki demografik fırsatlar ve bu kapsamda
yapılması gerekenler ortaya konulmuştur.
Census in
Turkey has been carried out since 1927. From 1927
to 2017, Turkey's population has increased continuously, while some period
showed variability in the rate of population growth. The transition from high fertility and death
rates to low both of them is called demographic
transformation theory. Turkey has lived the third stage of the demographic transition theory, that a decrease in
death and birth rates, population growth has experienced balanced. However, Turkey is aging even more, with the 2023
"too old" countries will enter the classroom. In order to better
analyze the population constitutes one of the main topics of human geography
and in order to determine Turkey's demographic transformation, the characteristics
of the population (age structure, gender status, education status, household
size, distribution of workers by economic sector, rural-urban population
rates) are studied in this study. Compared to the population projections of 2023, 2040,
2060 and 2080, which are formed by considering the Address Based Population
Census Results, future demographic opportunities and what should be done in
this context have been put forward.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Human Geography |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 29, 2019 |
Submission Date | March 3, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 24 Issue: 41 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License