Ottoman Empire had been exposed to movements of migration in various times since its foundation. So many migrations to Ottoman country occurred from areas lost in battles fought since 17th and 18th centuries, and from lands drifted away from the government with Nationalist movements. Migration mobility continued increasing in number, and Balkan Wars, especially, constituted the breaking point of this process. Ottoman Empire, who lost its former power and whose economy was badly affected because of the long lasting wars, had to take care of the proper settlement and feeding affairs on the one hand, and had to handle with the problems about the properties that the immigrants left in the places they were forced to migrate, on the other. It is remarkable that no regulation was made related to the properties left by Muslims, while there were some legal studies for protecting and managing Armenians’ properties. Even today, while Armenians’ demands are increasing, it is seen that Muslims’ properties left behind are not taken into consideration. Thus, these people’s appeals for the return of the properties and relevant governments’ practices confirm this thought
Osmanlı Devleti, kuruluş döneminden itibaren çeşitli tarihlerde göç hareketlerine
maruz kalmıştır. Milliyetçilik hareketleriyle devletten kopan topraklardan ve 17. yüzyılın
sonları ile özellikle 18. yüzyıldan itibaren girilen savaşlar sonucunda kaybedilen bölgelerden
Osmanlı ülkesine yönelik çok sayıda göç olmuştur. Göç hareketliliği 19. yüzyılda
artarak devam etmiş, özellikle Balkan Savaşları bu sürecin kırılma noktasını teşkil etmiştir. Eski gücünü kaybeden ve uzun süren savaşların da etkisiyle ekonomisi harap olan Osmanlı
Devleti, Birinci Dünya Savaşı yıllarında bir taraftan bu göçmenlerin uygun yerlere
iskân ve iaşeleriyle uğraşırken, diğer taraftan bunların göç ettikleri ya da göçe zorlandıkları
bölgelerde bıraktıkları malların ortaya çıkardığı sorunlarla da ilgilenmek zorunda
kaldı. Osmanlı Devleti’nin sevk ve iskâna tabi tuttuğu Ermenilerin mallarının korunması
ve idaresi ile ilgili bir dizi hukuki çalışmalar yaptığı bir dönemde, Müslümanların terk
ettiği mallarıyla ilgili herhangi bir düzenlememenin yapılmamış olması dikkat çekicidir.
Günümüzde dahi Ermenilerin tazminat talepleri artarak devam ederken, Müslümanların
geride bıraktıkları malları konusuna gereken önemin verilmediği görülmektedir. Nitekim
bu kişilerin kalan mallarının iadesi için yaptıkları müracaatlar ve ilgili devletlerin uygulamaları
da bu düşünceyi doğrulamaktadır.
Primary Language | tr;en |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | March 22, 2015 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 18 Issue: 3 |