Bu çalışmada kuramsal yaklaşım olarak Eklemlenme kuramı kırsal-tarımsal üretim biçiminin
kentsel-sanayiye nasıl eklendiği kırsalda yer alan Erzurum Ilıca Şeker
fabrikası örnekleminde analiz edilmeye çalışılmıştır. Amacımız, 2011 yılında Ilıca Şeker
fabrikasının 200 çalışanına yaptığımız çalışmayı 2018 yılında sadece lojmanda
oturan kadınlarla odak grup çalışmasıyla yeniden ele alarak değişen toplumsal
yapıda değişimin nasıl bir ivme kazandığını öncesi ve sonrasını karşılaştırarak
anlamaya yönelik içkin bir çözümleme yapmaktır. Odak grup nitel görüşme
tekniklerinden biridir. Bu görüşmelerde grup başına önerilen kişi sayısı
genellikle altı ile on kişi arasındadır ancak bu sayının bazen on beşe çıktığı
bazen de dörde kadar indiği görülmektedir. Görüşmenin süresi ise genellikle bir
ile iki saat arasındadır. Odak grup görüşmesi doğası gereği açık uçludur.
Şimdi
tekrar ele aldığımız bu konu aile bütçesi üzerinden değerlendirmeye
alınmaktadır. Fakat kadınların eşlerinin maaşını bilmemeleri ya da söylemek
istememeleri nedeniyle giderlerin, yapılan yatırım ve birikimlerin eşlerin
eğitim düzeylerine ve buna bağlı olarak aldıkları maaşa göre şekillendiği
varsayımı bağımlı değişken olarak eğitimi almamızı gerektirmiştir. Eklemleme de
belirleyici unsur olan ekonominin bizim gibi toplumlarda daha geri planda
kalmasının en önemli nedeni statü toplumu olmamızdan kaynaklanmaktadır. Önceki
çalışma bunun bir örneğidir. Çalışmamızda kırsal-tarımsal üretim biçiminin
kentsel-sanayiye eklemlenmesi söz konusu iken bu eklemlenme beklenildiği gibi
kentsel-sanayi üretiminin kırsal-tarımsal üretim üzerine başat bir eklemlenme
biçimi değildir. Kırsal-tarımsal üretim
şehire akan bir kaynak konumunda değildir. Tam tersine kentsel-sanayi ortamında
kazanılan para köyde tarla satın alımı için kullanılmaktadır. Kentsel sanayide
elde edilen gelirle kırsal alanda birikim yapılıyor. İnsanlar kentsel ekonomiye güvenmediği için
kentsel-sanayiden kazandığını kırsala yatırıyor. Böylece şehirde
kazanılan kapital kırsal alana akmaktadır. Kırsalda tarla sahibi olan
katılımcılar tarlalarını kiraya vererek ya da ortakçılık sayesinde köyden gelen
nakdi ve ayni yardım ile köyle ilişkilerini devam ettirmektedirler. Kapitalist
düzende kazanılan paranın azlığı, köyden gelen destekle aşılmaya çalışılıyor.
Kapitalizmin toplumdaki toplumsal yapısı kentte ve kırda farklıdır. Kent ve
kırda kapitalizmin hem derecesi hem de niteliği farklıdır. Kapitalizm
eklemlenmede kentsel yapılarda umulanı verir. Ama kırsalda umulanı
vermeyebilir. Bunun örneği tüketim alışkanlıkları ile kapitalistleşen insana
aldığı paranın yetmemesi ve desteğin köyden gelmesidir. Toplumsal yapı çalışmalarına bir
katkı yapmak amacıyla yapılan bu araştırmada fabrika çalışanlarının eşleriyle
görüşmelerimiz, aile birimi üzerinden gerçekleşen mutfak giderlerinin
kırsal-tarımsal üretimden ayni ve nakdi olarak karşılanma konusunda bize
aktardıkları verilerin yanı sıra toplumsal hayatta yaşadıkları değişimi de tüm
boyutlarıyla sergilemiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | October 22, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 22 Issue: Özel Sayı 2 |