Bu çalışma, Richard Ashley ve Ernesto Laclau’nun siyasi teorilerinin karşılaştırmalı bir incelemesini sunarak, ikisinin de postyapısalcı düşünceyle olan ortak köklerine vurgu yapmaktadır. Her iki bilim insanı da farklı açılardan yaklaşım gösterse de, politik kimliklerin ve güç dinamiklerinin oluşumuna dair eleştirel perspektiflerden bakış açıları sunmaktadırlar. Ashley, Frankfurt Okulu’nun eleştirilerini paylaşarak pozitivist düşünce yöntemine karşı post-pozitivist bir yaklaşım geliştirmektedir. Ashley güvenlik ve egemenlik gibi uluslararası ilişkiler disiplininde kullanılan geleneksel kavramların oluşumunu ve bu kavramların doğal kabul edilmesinin problemlerini vurgulamıştır. Dolayısla Ashley’nin çalışmalarında genel olarak yapısalcılığa, özel olarak neorealizmin determinizmine yoğun eleştiriler bulunmaktadır. Laclau’nun eserlerinde keşfedilen söylem kuramı, politik kimliklerin oluşumunda söylemin önemini vurgulamaktadır. Laclau, söylem, hegemonya ve halkın oluşumu gibi kavramlarda dil yoluyla toplumsalın oluşumunu incelemektedir. Laclau, öznellik meselesinde sınıfçı bakış açısı yerine halk kimliği altında çoğulcu siyasetin popülist kurucu dinamiklerine odaklanmıştır. Bu karşılaştırmalı analiz makalesinde, politikanın geleneksel anlayışlarını yeniden tanımlamada postyapısalcılığın epistemolojik ve metodolojik bağlamda derin etkisi vurgulanarak, politik özneliklerin oluşumu ve güç ilişkilerinin karmaşık doğası hakkında karşılaştırmalı bir özgün bakış açısı sunmak amaçlanmıştır.
Siyaset Teorisi Uluslararası İlişkiler Teorileri Postyapısalcılık Richard Ashley Ernesto Laclau
This paper presents a comparative analysis of the political theories of Richard Ashley and Ernesto Laclau, emphasising their common roots in poststructuralist thought. Although both scholars approach from different angles, they offer critical perspectives on the formation of political identities and power dynamics. Ashley shares the criticisms of the Frankfurt School and develops a post-positivist approach against the positivist method of thinking. Ashley emphasises the formation of traditional concepts used in the discipline of international relations such as security and sovereignty and the problems of taking these concepts for granted. Therefore, Ashley's work is heavily critical of structuralism in general and the determinism of neorealism in particular. The discourse theory explored in Laclau's works emphasises the importance of discourse in the formation of political identities. Laclau analyses the formation of the social through language in concepts such as discourse, hegemony and the formation of the public. Instead of a classist perspective on subjectivity, Laclau focuses on the populist constitutive dynamics of pluralist politics under the identity of the people. In this comparative analysis article, the profound epistemological and methodological impact of poststructuralism in redefining traditional understandings of politics is highlighted, offering an original comparative perspective on the formation of political subjectivities and the complex nature of power relations.
Political Theory International Relations Theories Poststructuralism Richard Ashley Ernesto Laclau
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi (Diğer), Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Temmuz 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 25 Nisan 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 11 Sayı: 3 |
По всем вопросам приема статей и выпуска очередных номеров обращаться в редакцию соответствующего журнала