This study aims to evaluate a series of assumptions made by the famous economist John Maynard Keynes in 1930 about the economic possibilities and living standards a century later. Despite the pessimistic economic mood of the Great Depression, Keynes made quite optimistic predictions about the social structure of 2030 in a futuristic manner. Accordingly, Keynes predicted that economic growth and productivity would gradually increase in developed countries with the contribution of technological advances, thereby raising the living standards of his grandchildren. He also believed that weekly working hours would decline to 15 hours and that there would be no obstacles in meeting the goods and services of ‘absolute need’ status. He assumed that as a result of all this, the ‘love of money’, which had been a passion since the beginning of the modern era, would be discredited and the attractive conditions of work would be replaced by ‘leisure’ activities. The scope of the study is limited to a discussion of Keynes' ‘long-term’ implications. In this context, Keynes' historical and factual claims are analysed through a descriptive, critical and comparative method. In addition, the study concludes that after a long period of time, approximately 95 years, none of Keynes' predictions, except for one, have come true.
Bu çalışma ünlü ekonomist John Maynard Keynes’in 1930’da bir yüzyıl sonrasının ekonomik olanakları ve yaşam standartları hakkında ortaya koyduğu bir dizi varsayımı değerlendirme amacı taşımaktadır. Keynes, Büyük Ekonomik Buhran’ın dünyadaki karamsar iktisadi havasına rağmen, fütüristtik bir tavırla 2030 yılının toplumsal yapısına ilişkin oldukça iyimser tahminlerde bulunmuştur. Buna göre Keynes, gelişmiş ülkelerde teknolojik ilerlemelerin katkısıyla birlikte ekonomik büyüme ve verimliliğin giderek artacağını ve bu sayede torunlarının yaşam standartlarının yükseleceğini öngörmüştür. Ayrıca haftalık çalışma sürelerinin 15 saate kadar gerileyeceği ve “mutlak ihtiyaç” statüsündeki mal ve hizmetlerin karşılanmasında herhangi bir engelin kalmayacağına inanmıştır. Tüm bunların sonucunda modern çağın başlarından beri bir tutku halini almış olan “para sevgisi”nin gözden düşeceği için çalışmanın cazip koşullarının yerini “boş zaman” etkinliklerine bırakacağını varsaymıştır. Çalışmanın kapsamı, Keynes’in “uzun vadeli” çıkarımlarının tartışılmasıyla sınırlandırılmıştır. Bu bağlamda Keynes’in tarihsel ve olgusal nitelikler taşıyan iddiaları betimleyici, eleştirel ve mukayeseli bir yöntem yoluyla ele alınmıştır. Ayrıca çalışmada, aradan geçen yaklaşık 95 yıl gibi uzun bir zaman dilimi sonrasında, Keynes’in tahminlerinden biri dışında hiçbirinin gerçekleşmediği sonucu ortaya koyulmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Felsefesi, Siyasi Düşünce Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 1 Temmuz 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 28 Temmuz 2025 |
Gönderilme Tarihi | 27 Mayıs 2025 |
Kabul Tarihi | 1 Temmuz 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: 3 |