Millîleştirme, yabancı sermayeye ait işletmelerin kamu yararı adına devlet mülkiyetine alınmasıdır. Bu açıdan bakıldığında Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında izlenen millîleştirme politikasının nedenleri ülkedeki yabancı sermayenin durumuyla bağlantılı olmuştur.
Osmanlı Devleti zamanından kalma onlarca yabancı sermayeli ve ayrıcalıklı şirket 1920’li yıllar boyunca da varlığını sürdürmüş; ulaşım, iletişim, madencilik gibi alanlarda faaliyet göstermeye devam etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran yönetici seçkinler ise ülkedeki sermaye ve yatırım yetersizliğinden dolayı söz konusu şirketlere karşı tutarlı bir tavır takınamamıştır. Ne var ki, Lozan Antlaşması’nın hükümleri gereği Türkiye’nin uymak zorunda kaldığı ekonomik sınırlamaların kalkacağı 1929 yılı aynı zamanda tüm dünyayı etkisi altına alan büyük ve derin bir ekonomik kriz yaratınca devletin ekonomide daha etkin olduğu bir politikaya dönülmüştür.
O döneme dek yalnızca 3 yabancı şirket kanun yoluyla ve satın alınarak millileştirilmişken, 1930’lu yıllarda benimsenen devletçilik denemesiyle birlikte 13 yabancı şirket daha satın alınmış ve devlet tarafından işletilmeye başlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Türkiye İktisat Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Şubat 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 9 Şubat 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 2024 Sayı: 1 |
TELİF HAKKI VE YAZAR ETİK SÖZLEŞMESİ FORMU -COPYRGHT and AUTHOR ETHİCAL DECLARATİON
Telif Hakkı Devri Formu imzalanıp, (taratılıp veya resim jpg. vs olabilir) makale başvuru esnasında Dergi sistemine yüklenmelidir.
This Copyright Agreement Form must be signed by all authors and uploaded to the Journal system (It can be scanned and sent as an image, jpg, etc.).