Antropoloji başta olmak üzere hemen tüm sosyal bilim disiplinlerinde
ritüeller, toplumların en önemli kültürel ifade ve inşa alanı olarak kabul edilirler. Ritüeller, özellikle içinde barındırdığı müzikler aracılığıyla toplumların siyasal, sosyal ve kültürel kimlikleri hakkında önemli
ipuçları taşır.
Ritüeller, diasporik toplumların tanımlanması açısından daha da
önemli veri tabanlarıdır. Diaspora deneyimi yaşayan hemen her
topluluk, beraberinde taşıdığı kültürel kimliğini gündelik yaşamda
olmasa da bu etkinliklerde ortaya koyar. Yaklaşık 300 yıl önce başlayan
göçlerin yanı-sıra, özellikle 1944 yılındaki sürgün, Kırım Tatarlarını
tamamen anavatan Kırım dışında yaşamaya mecbur etti. 1990’lı yıllarda başlayan liberal politikaların, siyasal rüzgârların etkisi ve SSCB’nin
dağılmasıyla Kırım Tatarları, Kırım’a geri dönmeye başladılar. Kırım’a
geri dönüş, Kırım Tatarlarına yeni bir kültürel kimlik inşası olanağı
sağladı. Bu makale, bu bağlamda ortaya çıkan Kırım Tatar kültürel
kimliğini, ‘derviza’ ritüelinde, yine bir Kırım Tatar müzik topluluğu
olan Kırım Ansambl performansından hareketle tanımlamaya çalışır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 29, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 84 |
Ahmet Yesevi University Board of Trustees