Basel-II standartları ile getirilen kredi
derecelendirmesinin bankaların sermaye yükümlülüğü hesaplamasına ve kaldıraç
oranlarının (sermaye/aktif toplamı) yükselmesine önemli etkisi olmuştur.
Çabukel (2006) tarafından Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri için Kealhofer,
McQuown ve Vasicek (KMV) modeli kullanılarak, temerrüt olasılıkları
hesaplanmış, kredi dereceleri tanmış ve varsayımsal bir portföy üzerinde
Basel-II standart yaklaşım ve temel gösterge yaklaşımına göre, bankalar için
sermaye yükümlülüğü hesaplanmıştır. Böylece aşağıdan yukarı (bottom-up) bir
yaklaşımla, firmaların kredi derecelendirmesi yapılmış ve Basel-II sermaye
yükümlülüğünün arttığı görülmüştür (BDDK, 2011). Buna standartlarına göre
kurumsal krediler için sermaye yükümlülüğünün düşebileceği tespit edilmiştir. Bankacılık
Denetleme ve Düzenleme Kurumu tarafından yapılan Basel-II’ye ilişkin sayısal etki
çalışmasında karşın, Basel Bankacılık Denetim Komitesi tarafından yapılan sayısal
etki çalışmasına katılan bankaların ortalama sermaye yükümlülüğündeki düşüşün
%20,7 olduğu görülmüştür (BCBS, 2006). Bu çalışmada, yukarıdan aşağıya (top-down)
bir yaklaşımla benzer ülkeler tespit edilmiş ve kredi derecelendirmesinin
kurumsal kredilerde sermaye yükümlülüğüne etkisi karşılaştırmalı olarak incelenmiştir.
Daha sonra, belli varsayımlar dâhilinde kurumsal krediler açısından sermaye
yükümlülüğü hesaplanmıştır. Sonuç olarak, ulusal kredi derecelendirmesinin
yapılması halinde, bu yaklaşımla sermaye yükümlülüklerinde %29 oranında bir
azalma sağlayacağı tespit edilmiştir.
Bankacılık Finansal Risk Yönetimi Basel-II Sermaye Yeterliliği
Bölüm | İktisadi ve idari Bilimler Sayısı |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 14 Sayı: 4 |