Teknolojik alanda yaşanan hızlı gelişmeler ve dayanıklı malzeme çeşitliliğin artmasıyla arkeolojik buluntuların sergilenme yöntemlerinde de farklı tasarımlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Uzmanların su altı bulun-tuların in situ olarak sergilenmesi yönündeki görüşleri doğrultusunda tasarımcılar yeni projeler geliştirmeye, koruma ve kullanma dengesi gözeterek sürdürülebilir tasarımlar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Dünya’da her ne kadar farklı amaçlarla ve farklı mekanlarda birçok su altı buluntuları müzesi kurulmuş olsa da, su altı müzeleri çok yeni bir tasarım yaklaşımı olup, günümüzde sadece iki örneği bulunmaktadır. Bu örneklerden bir tanesi halihazırda uygulanmış ve bir tanesi ise henüz proje aşamasındadır. Çalışma kapsamında, su altında bulunan arkeolojik bulguların su yüzeyine çıkarılmadan sergilenebilmesi ve bulgulara yerinde koruyarak rahatça erişim sağlanması amacıyla bir su altı arkeoloji müzesi tasarım önerisinde bulunulmuştur. Bu amaç doğrultu-sunda sonuç olarak, müze formu olarak doğanın taklit edildiği biyomimetrik tasarım anlayışıyla, Antalya ili Demre ilçesi yakınlarında bulunan Kekova adası ve yakın çevresinin de önemli simgelerinden biri olan mavi yengeç formu seçilmiş ve üç boyutlu modelleme yapılmıştır.
With rapid developments in the technological field and the increase in the variety of durable materials, different designs have started to appear in the display methods for archaeological finds. From to experts’ opinions upon the in situ display of underwater finds, designers have begun to develop new projects, and to create sustainable designs by considering the balance of protection and use. Although many museums of underwater finds have been established in different places and for different purposes in the world, underwater museums are a very new design approach, and today there are only two examples. One of these has already been imple-mented and one is still at the project stage. Within the scope of this study, a proposal was made to design an underwater archeology mu-seum in order to exhibit the archaeological findings found underwater without bringing them to the water surface, and to provide easy access to these finds by preserving them in place. In line with this aim, the blue crab form, which is one of the important symbols of Kekova Island and its immediate surroundings, located near Demre district of Antalya province, was selected and three-dimensional modeling was performed with a biomimetric design approach in which nature is imitated as a museum form.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Archaeology |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 29, 2021 |
Submission Date | March 22, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 9 |
The issue of the relevant year publishes a maximum of 25 articles, with article acceptance dates falling between 15th October and 1st May. As of October 2024, Cedrus will accept articles only in foreign languages.