The aim of this article is to examine, within a poststructuralist framework where the source text cannot be said to exist alone, how religious elements are recontextualized in the target culture and how translations affect each other in this repruduction process. To this end, Turkish translations of Lev Nikolayevich Tolstoy's short story Çem Iyudi Jivi (What Men Live By) are discussed on the basis of Venutian concepts of 'domestication' and 'remainder', and Jacques Derrida's concept of transformation regleé. In Derrida's signification proces, where the signifier and the signified do not coincide, translation becomes a regulated transformation. In line with this view, according to Venuti, conscious or unconscious losses called "remainder" appear in the translation process. In the Turkish translations of Tolstoy's short story, the remainders observed are two folds: the first is the one in the intratextual influence that forms the semiotic structure and texture of the source text; and the second is the remainder left in the source text due to translators’ search for fixing new signs for the religious elements depending on the discursive and ideological circumstances in the target culture. It has been observed that in some translations, the author is reconstructed with a completely different identity due to domestication, while other translators try to create a foreign effect by deconstructing this stable meaning within a temporal loop.
poststructuralism irreducible difference recontextualization remainder domestication
Bu makalenin amacı, postyapısalcı bir bakış açısıyla kaynak metnin tek başına var olabildiğinden söz edilemeyen bir düzlemde kurgu eserlerde dini öğelerin erek kültürde nasıl yeniden bağlamlaştırıldığını ve bu süreçte çevirilerin birbirlerini nasıl etkilediğini incelemektir. Bu amaçla, çalışmada Lev Nikolayeviç Tolstoy’un Çem Iyudi Jivi (İnsan ne ile yaşar) adlı öyküsünün Türkçe çevirileri, Lawrence Venuti’nin ‘yerlileştirme’, ‘kalıntı’ ve Jacques Derrida’nın transformation regleé (1981) kavramları bağlamında tartışılmaktadır. Derrida’nın gösterenin ve gösterilenin örtüşmediği gösterge yapısında çeviri eylemi düzenlenmiş dönüştürme hali almaktadır. Buna paralel, Venuti’ye göre, çeviride, “kalıntı” adı verilen, ortadan kaldırılması mümkün olmayan bilinçli ya da bilinçdışı kayıplar ortaya çıkmaktadır. Tolstoy’un öyküsünün Türkçe çevirilerinde de iki yönlü bir kalıntı gözlenmiştir: ilki kaynak metnin göstergesel yapısını ve dokusunu oluşturan metiniçi etkisinde kaybına dair kalıntı; ikincisi ise, ortaya çıkan yeni göstergenin bulunduğu kültür içinde söylemsel ve ideolojik koşullara bağlı olarak yeni bir anlamsal sabit oluşturmaya çalışmasından kaynaklı kalıntı. Bazı çevirilerde yerlileştirme nedeniyle yazarın bambaşka bir kimlikle yeniden inşa edildiği, diğer çevirilerin ise zamansal bir döngü içinde bu sabiti yeniden yapısöküme uğratarak belli bir yabancılık etkisi yaratmaya çalıştığı görülmüştür.
postyapısalcılık indirgenemez farklılık yeniden bağlamlaştırma kalıntı yerlileştirme
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |