The Ottoman sultans, who bore the title “Servant of the Two Holy Sanctuaries”, assumed many responsibilities related to Mecca and Medina and their pilgrimage affairs, including the security of pilgrims, pilgrimage routes, and of the Holy Cities themselves. During the Ottoman period, these security services were mainly provided both by soldiers located in Mecca and Medina, and by troops who were sent from the provinces of Damascus and Egypt. This study evaluates the role of the Ciddavi (Ar. Jiddawi) soldiers recruited from the seven corps of Egypt to escort the pilgrimage caravans under the command of the serdar-ı kitar (commander of the military force escorting pilgrims) of Egypt, returning to Cairo at the end of the pilgrimage season. In this context, the military structure and remit of the Ciddavi Unit will be examined by focusing on the imperial edicts in the mühimme-i Mısır registers. This study reveals that the Janissaries were the most powerful and influential military corps within the Ciddavi Unit and they used this power to benefit their commercial interests. The soldiers who went to Mecca and Jeddah from Cairo for pilgrimage services created commercial opportunities for the Janissary Corps, which had a great interest in the Red Sea trade. Janissary commanders and soldiers of the Ciddavi Unit, together with the Egyptian merchants and artisans under their protection, became inconspicuous, yet important, parts of the international trade conducted between the Red Sea and the Mediterranean.
European Research Council (ERC)
849911
Hadimü’l-Haremeyn unvanına sahip olan Osmanlı sultanları bu unvanla kutsal şehirler ve hac işleriyle ilgili birçok sorumluğu üzerlerine almışlardır. Bu sorumluklar arasında hacıların, hac yollarının ve kutsal şehirlerin güvenliği de yer almaktadır. Osmanlı İmparatorluğu devrinde bu güvenlik hizmetleri ağırlıklı olarak Mekke ve Medine’de yerleşik halde bulunan askerler ile Şam ve Mısır eyaletlerinden gönderilen askerler üzerinden sağlanmaktaydı. Bu çalışma, Mısır’ın yedi askeri bölüğünden toplanan ve Mısır serdar-ı kitarı emri altında hac kervanlarıyla birlikte seyahat eden ve hac mevsiminin sonunda yeniden Kahire’ye dönen “Ciddavi” birliği hakkında bir değerlendirmedir. Bu kapsamda mühimme-i Mısır defterlerinde yer alan fermanlar değerlendirilerek Ciddavi birliğinin askeri yapısı ve görev tanımı açığa kavuşturulacaktır. Bu çalışma, yeniçerilerin Ciddavi birliği içindeki en güçlü ve etkili bölük olduğunu ve bu güçten ticari olarak faydalandıklarını ortaya koymaktadır. Hac hizmetleri için Kahire’den Mekke ve Cidde’ye giden askerler, Kızıldeniz ticaretine büyük bir ilgisi olduğu bilinen yeniçeri bölüğü için ticari fırsatlar yaratmıştır. Ciddavi birliğindeki yeniçeri komutanlar ve askerler ile onların himayesinde ticaret yapan Mısırlı tüccar ve esnaf, Kızıldeniz ve Akdeniz arasındaki uluslararası ticari organizasyonun dikkat çekici olmayan parçaları haline geldiler.
849911
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | 849911 |
Yayımlanma Tarihi | 14 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |