Tarihî metinler üzerinde çalışan gramerciler genellikle yazılı metinleri kullanırlar e bunlardan elde ettikleri malzeme ile herhangi bir konuda yayın yaparlar. Metinler
üzerinde çalışırken sürekli “Yazı dili bir dilin gramerini ne derecede yansıtmaktadır?” sorusuyla karşılaşırlar. Meseleye Türkçe merkezli baktığımızda, 10. yüzyıldan
başlayarak çok geniş bir coğrafyada, farklı lehçelerin yazıya aktarımında bin yıl kullandığımız Arap alfabesiyle yazılmış metinler yazıldığı dönemin dilini ne kadar temsil edebilir? Özellikle Arap alfabesinin Türkçenin ünlülerini tam olarak yansıtamaması ve kalıplaşmış imla özellikleri dolayısıyla ek uyumlarının belirlenememesi gibi zorluklarla karşılaştığımızda, günümüzdeki ses kayıt imkânlarının geçmişte olmamasına hayıflanırız. Bu yüzden de tahmin ve yorumlardan hareketle birbirinden oldukça farklılaşan metin okuma biçimleri ortaya koyarız.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 11 Sayı: 20 |