Hüseyin Nihal Atsız, yalnızca bir ideolog değil; millî kimlik, ahlak ve disiplin temeli üzerine kurulmuş bütüncül bir toplum tasavvurunun mimarıdır. Bu çalışma, Atsız’ın toplum anlayışını tarihsel dönemler, kültürel birikim ve ideolojik çerçeve içinde kuramsal bir çözümleme yöntemiyle ele almaktadır. Osmanlı’nın yıkılışı ve Cumhuriyet’in kuruluşu gibi köklü dönüşümler, onun idealist ve görev merkezli düşünce yapısını şekillendirmiştir. Dil, tarih ve edebiyat, Atsız’a göre milletin sürekliliğini sağlayan dayanaklardır; ahlak ve ülkü ise toplumsal çözülmeye karşı değerler kalesidir. Aile ve okul, bireyin millî görev bilinciyle yetişmesini sağlayan; devletin kültürel ve ideolojik yapılanmasında merkezi role sahip kurumlardır. Atsız’ın “asker millet” anlayışı, toplumu yalnızca savaşçı bir ruhla değil, disiplin ve fedakârlık temelinde örgütlenmiş bir yapı olarak kurgular. Birey; görev, sadakat ve ülkü kavramlarıyla tanımlanırken, toplum bu değerlere sahip bireylerin oluşturduğu ahlaki birliktelik olarak biçimlenir. Devlet ise sadece yasal bir düzenleyici değil, kültürel ve ahlaki yön verici bir otoritedir. Eğitim, salt bilgi aktarımı değil; karakter ve zihniyet biçimlendirme aracıdır. Bu çerçevede Atsız’ın toplum tasavvuru, nostaljik bir geçmiş özleminden çok, birey-toplum-devlet ilişkisinin kültürel ve ahlaki temellerine ışık tutan sistematik bir toplum projesi olarak değerlendirilir. Ayrıca çalışmada, Atsız’ın milliyetçilik anlayışı Ziya Gökalp’in kültür temelli yaklaşımıyla karşılaştırmalı olarak incelenmekte; iki düşünürün millet, Turan, din ve modernleşme anlayışlarındaki farklılıkları tarihsel bağlam içinde değerlendirilmektedir.
Hüseyin Nihal Atsız was not only an ideologue but also the architect of a social vision rooted in national identity, morality, and discipline. This study examines his understanding of society through a theoretical lens informed by historical context, cultural heritage, and ideology. Events such as the fall of the Ottoman Empire and the founding of the Türkiye Republic shaped his duty-oriented worldview. For Atsız, language, history, and literature ensure national continuity, while morality and idealism guard against social decay. Family and school instill national consciousness, and the state serves as both cultural and moral authority. His “military nation” concept envisions society organized not just around martial values but also discipline and sacrifice. Individuals are defined by duty, loyalty, and ideals, and society is seen as a moral unity built on these traits. Education is not limited to knowledge transfer but aims to shape character and national mindset. In this framework, Atsız’s model is interpreted not as nostalgic idealism, but as a systematic project illuminating the cultural and moral foundations of the individual–society–state relationship. Additionally, the study includes a comparative analysis of Atsız’s nationalist thought and Ziya Gökalp’s culture-centered approach, exploring their contrasting views on nationhood, Turanism, religion, and modernization.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Political Sociology |
| Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
| Authors | |
| Publication Date | October 25, 2025 |
| Submission Date | May 1, 2025 |
| Acceptance Date | October 25, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Issue: 86 |