Süleyman Çelebi’nin “Vesîletü’n-necât” adını verdiği ve H. 812/ M. 1409-10 yılında Bursa’da tamamladığı “mevlid”i, bu tür eserlerin ilki değilse de en çok tanınan, okunan ve sevilen bir örneğidir. Asırlar boyunca mübarek geceler, doğum, nişan, nikâh, vefat gibi değişik vesilelerle topluluk önünde okunan kısaltılarak okunan, saygıyla dinlenen bu eserin, edebiyat tarihimizin “yeni” sıfatıyla nitelenen devresinde de çokça anılıp söz konusu edileceği kolayca tahmin edilebilir. Şair ve yazarlarımız, antoloji, tenkit, sözlük, biyografi, edebiyat tarihi, roman, makale, sohbet gibi çeşitli türlerdeki eserlerinde, Süleyman Çelebi’nin yaşadığı asır, dedesi, babası, Bursa Ulucami’deki imamlığı, vefat tarihi, mevlidini yazış sebebi, tamamladığı şehir ve yıl, bahis mevzuu eserin beyit sayısı, edebî değeri, türlü mekânlarda okunuşu, muhtevası gibi konular üzerinde durmuşlardır. Bu mevzulardaki temas, tesbit, tahmin, iddia ve hataların bir kısmı, tarihî, biyografik kaynaklardaki bilgilerin doğrusu ve yanlışıyla nakledilmesinden ileri gelmiş; bir kısmı da daha ziyade “Mevlid” adıyla anılan/ tanınan meşhur eserin en eski yazma nüshalarına dayalı, sağlıklı bir metninin 19. asrın ikinci yarısından 1940’lı, 50’li yıllara kadar –teşebbüs edilmesine rağmen- ortaya kon(a)mamış olmasından doğmuştur. Süleyman Çelebi ve adı geçen eseri hakkında, aşağı yukarı yüz yıldır devam edegelen ilmî araştırma ve yayınlar sonucunda –öncesine nazaran- daha sıhhatli bilgilere erişildiğini söylemek mümkündür. Bu çalışmada 19. asrın son çeyreğinden 20. asrın son çeyreğine kadar muhtelif edebî eserlerde Süleyman Çelebi ve Mevlid’inin nasıl anıldığı hususunda örneklerle bilgi ve fikir verilmesi hedeflenmiş ; bazı sonuçlara da ulaşılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | MAKALELER |
Authors | |
Publication Date | December 28, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 5 Issue: 3 |