İnsanlar, duygu ve düşüncelerini anlatmak için oyunu bir araç olarak kullanmışlardır. Her toplumun tarihî geçmişi vardır. Toplumların tarihî geçmişini yansıtan sözlü ürünlerden biri de destanlardır. Türk destanlarındaki oyunlar; oyun icracılarının fikirlerini, düşüncelerini yansıtır. Bazı oyunlar sözle icra edilirken bazıları sözsüzdür. Sözsüz oyunlardan olan dans, ilk göze çarpandır. Dans, kökeni uzun zaman öncesine dayanan müzik eşliğinde yapılan ritmik ve bedensel hareketlerdir. Dans, dünyada var olduğundan bugüne kadar bütün çağlarda ve toplumlarda var olmuştur. Geçmişle bağ kurmada ve kültürel belleğin aktarılmasında bir araç olarak görülmektedir. Özellikle dansın yapıldığı mekânlarda bir iletişim ortamı oluşmaktadır. Dans ortamı, kültürün aktarımını ve bireylerin sosyalleşmesini sağlamaktadır. Dans, hem toplumların kendi kültürlerini yaşattıkları, hem de icra ortamlarında kültürel imgelerini yansıtan, izlenim oluşturan bir simgedir. Günümüzde salt eğlence işlevine indirgenmiş olan dans, gündelik yaşam içinde de toplumsal hafızanın korunması, yeniden yaşatılması için bir bağlam oluşturmaktadır. Türk kültüründe geçmişten günümüze kadar gerçekleştirilen danslar; içeriği, zamanı, mekânı, icracıları ve izleyicileri bakımından farklı işlevlere sahiptir. Dans, bir kültürdür; çalışmanın amacı ise dansın ritüelistik işlevinin tayin edilmesidir. Bu amaçla çalışmada dansın ritüelistik kökeni üzerinde durularak yöntemi, amacı, aracı, uygulayıcısı, mekânı, zamanı ve anlamı açısından büyüyle ilişkisinin çerçevesi çizilecektir. Türk dünyası destanlarında dansın bir ritüel olarak hangi durumlarda yer aldığı belirlenecek ve kurgudaki rolü anlaşılmaya çalışılacaktır. Ele alınan destanlarda tespit edilen danslar, ritüelistik işlev kapsamında incelenmiş ve dansların kültürel bellekteki yeri saptanmıştır. Dans, icra edildiği her bağlamda yaşatılan kültürün bir biçimi ve geçmişle bağının kurulduğu kültürel bir bellektir. İncelenen destanlardaki dansların ritüelistik işlevden başka dikkat çekme, etkileme, büyüleme işlevleri bulunmaktadır. Ritüeller, bir yandan kültürü yaşatırken bir yandan da tekrarlanan davranışlar ve bir hatırlama biçimi olarak geçmişle bağ kurar ve kültürel belleği canlı tutar. Bir ritüel olarak icra edilen danslar kültürel belleğin yeniden inşasına izin verir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Nisan 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |