Tarihsel sürecin başlangıcından itibaren insanoğlu, öncelikle olumsuz hava şartlarından kendisini korunmak için vücudunu örtme ihtiyacı hissetmiştir. Bu amaçla çevresinde bulunan bitki liflerinden ve hayvan postlarından yararlanmıştır. Tekstilin bulunup kullanılmaya başlamasıyla birlikte böcekler ve bitkilerde boya ve hammadde kaynağı olmuştur Doğal boyacılığın ilk hammaddesi, doğada bulunan maden çeşitleri ile yaşadıkları çevrede bulunan bitkilerdir. İlk çağlarda başlayan doğal boyamacılık 1856 yılında William Henry Perkin tarafından ilk sentetik boyarmaddenin bulunuşuna kadar devam etmiştir. 19. yüzyılın ikinci yarısında bir yandan yeni boyarmaddeler bulunurken öte yandan bitkilerdeki boyar maddelerin sentezi gerçekleşmiştir. Kimyasal boyarmaddelerin kanserojen etkilerinin artması, çevre kirliliğine neden olması gibi pek çok olumsuz faktörlerinden dolayı doğal boyar maddeler ekolojik yapıları nedeniyle çevre, sağlık ve ekonomi bakımından öneme sahip olmuştur. Bu neden doğal boyacılığın canlanmasını sağlamıştır.
Bu çalışmada bitkisel, doğal ve kök boya olarak bilinen bitkisel boya yapımında kullanılan cehri, çivit otu, fındıkkabuğuyla boyanmış geleneksel Anadolu dokumalarından Alaca ve Şile bezinin boyanarak giysi tasarımı yapılmıştır.Boyanmış olan kumaşlardan yeni gömlekler tasarlanarak üç kadın ve iki erkek giysi tasarlanmıştır.
tasarım şilebezi alaca dokuması cehri civit otu fındıkkabuğu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 2 |