Bu çalışmada, geleneksel fermente bir
gıda olan tarhananın yapımında buğday unu yerine, nohut, fasulye, mısır,
pirinç, karabuğday ve mercimek unu kullanımının fizikokimyasal, reolojik ve
duyusal nitelikler üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Tarhana ve unların
renk, su ve yağ tutma kapasitesi, viskozite, rutubet, pH, toplam asitlik,
protein, yağ, kül, karbonhidrat, mikrobiyolojik ve duyusal analizleri yapılarak
özellikleri belirlenmiştir. Formülasyon ve diğer hammaddeler sabit tutulduğunda
tarhana nitelikleri kullanılan unun özelliklerinden önemli düzeyde
etkilenmiştir. Tarhanalarda en yüksek kül miktarı fasulye tarhanasında
(%5.18±0.01),protein miktarı kırmızı mercimek tarhanasında (%28.19±0.74) ve yağ
oranı mısır tarhanasında (%9.55±0.56)bulunmuştur. Aynı süre ve koşullarda
fermantasyona tabi tutulan tarhanaların pH değerleri arasındaki fark mısır
hariç istatistiksel olarak önemsiz (P˃0.05) bulunmuştur. Tarhana kurutma
prosesinin maya, toplam aerobik ve toplam anaerobik mikroorganizma sayılarında
azalmaya neden olduğu ancak kuru tarhanalarda mikrobiyel canlılığın devam
ettiği belirlenmiştir. Tarhanaların,
kullanılan tahıl ve baklagil ununa göre teknolojik ve reolojik niteliklerinin
değiştiği tespit edilmiştir. Tarhanaların duyusal nitelikleri
değerlendirildiğinde örneklerin genel kabul edilebilirliği arasında
istatistiksel fark olmadığı belirlenmiştir.
In this study, the use of chickpea,
bean, corn, whole rice, buckwheat and lentil flours instead of wheat flour has
been evaluated in terms of physicochemical, rheological and sensory properties
for the tarhana. The color, water and oil binding capacity, viscosity,
moisture, pH, total acidity, protein, fat, ash, carbohydrate, microbiological
and sensory properties of the tarhana samples were examined. When the
formulation and other raw material qualities were kept constant, the properties
of tarhana were significantly affected by the type of flour. The highest ash
content in the bean tarhana (5.18±0.01%), the highest protein content in the
red lentil tarhana (28.19±0.74%)and the highest oil content in the corn tarhana
(9.55±0.56%) were determined. pH value of the tarhana samples, which were
fermented under the same conditions, were found to be statistically
insignificant (P˃0.05) except the
corn tarhana. Although the drying process caused a decrease in the number of
yeast, total aerobic and anaerobic microorganisms, the microbial viability
still remained in dry tarhana samples. The technological and rheological
qualities of the tarhana samples changed according to flour types. However,
there wasn’t a significant difference among the overall acceptability of the
samples according to sensory evaluation.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 17, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 44 Issue: 5 |