Kur’ân-ı Kerim’in Medenî olan Bakara
Sûresi’nin 146. ayeti ve Mekkî olan En‘âm Sûresi’nin 20. ayeti lafzı itibariyle
müsavi olup nüzul zamanı ve bağlamları farklıdır. Bakara Sûresi’ndeki ayetin sibak ve
siyakı kıblenin Kâbe’ye tahvilini, En‘âm Sûresi’ndeki ayetin bağlamı ise şirki konu edinmiştir. Her iki ayet; “Kendilerine
kitap verilenler onu evlatlarını bildikleri gibi bilmektedirler.” meâlindedir.
Bilinen şeyin
mahiyeti konusunda ihtilaf olmakla birlikte; “kendilerine kitap verilenler”in Yahudi
ve Hristiyanlar olduğu
konusunda müfessirlerin kahir ekseriyeti hemfikirdir. Bazı müfessirler,
“kendilerine kitap verilenler”in Kur’ân-ı Kerîm’de Yahudi ve Hıristiyanlar’a
mahsus kullanılan kurumsal/ıstılâhi bir terkip olduğu kanaatini beyan etmiştir.
Hûd b. Muhakkem el-Huvvârî, Ebu Mansur Muhammed el Mâturîdî (ö. 333/946) Muhammed
b. Habîb el-Mâverdî (ö. 450/1058) ve Muhammed Abdulhak İbn Atiyye (ö. 546/1152) gibi isimler
Mekkî olan En’âm Sûresi’ndeki ayette yer alan “kendilerine kitap verilenler”in
Mekkeli müşrikler,
“kitab”ın da “Kur’ân” olduğu kanaatini izhar etmek suretiyle kurumsal/ıstılâhî
anlama ve cumhurun kabulüne muhalif bir yorumda bulunmuştur. Mezkûr isimler ayetteki zamiri
bağlam
içerisinde şirk
olarak anlamlandırmıştır.
Makalemizin esas amacı kurumsal anlama ve cumhurun kanaatine muhalif yorumunun
isabetli olup olmadığını
tetkik etmek; bağlamı
ve nüzul zemini farklı olan iki ayetin aynı rivayet ekseninde bağlamından koparılarak anlaşılmaya çalışılmasını tahlil etmektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Article |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2018 |
Acceptance Date | June 7, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Issue: 39 |
Harran İlahiyat Dergisi-Harran Ilahiyat Journal Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.