Helal ve haram, varlıkla ilişkisinin sınırını çizdiği için bir Müslümanın hayatında en önemli iki kavramdır. Kişinin helal-harama gösterdiği özen ya da özensizlik bir başka ifade ile duyarlılık ya da duyarsızlık onun dindarlık kalitesini belirler. Helal gıda denildiğinde sadece yenilip içilen gıda maddelerinin kendileri değil aynı zamanda onların kazanç yollarını da ilgilendirir. Gıda maddelerinin helal ya da haram oluşu insanlarının ruh ve beden sağlığını; kazanç yolunun niteliği de ibadetlerin kabulünü, mutluluğunu, aile hayatı ve diğer insanlarla ilişkilerini büyük ölçüde etkiler. Bu sebeple Allah ve Rasûlü sadece gıdanın kendisinin değil kazanç yolunun da helal olması gerektiği konusunda hassasiyet göstermiştir. Bu konuda belirlenen üst ilke dürüstlüktür. Dürüstlüğün ölçüsü de yapılan işlemlerde tarafların tam anlamıyla rızalarının sağlanmış olması, içlerinde en küçük bir huzursuzluğun kalmamasıdır. Kur’ân-ı Kerîm ve Hz. Peygamberin sünneti, bazen helal-haramları açık biçimde belirlemiş bazen de sınırlarını çizmiştir. Açıkça belirlenmiş olanlara aynen uymak dini bir görevdir. Çerçevesi çizilen konularda ise içtihad devreye girer ve bir maddenin helal olup olmadığı ulemanın çabalarıyla belirlenir. Bu konuda bazı görüş ayrılıklarının oluşması doğaldır. Özellikle deniz ürünleri ve kara hayvanları konusundaki yaklaşımlar bunun örneğini oluştururlar. Bu makalede, gıda bağlamında hem açık olarak belirlenmiş hem de ulemanın içtihadı ile tespit edilmiş helal haramlara ve onun felsefesini ilgilendiren bazı ilkelere işaret edilmeye çalışılmıştır.
Halāl and harām are the most two important concepts in the life of a Muslim as they draw the boundaries relating to life and nature. The sensitivity or insensitivity, in other words, care or carelessness of the person about the halal and haram is determined by the quality of his religiousness. When halāl food is mentioned, it is necessary to think not only of the food items that are consumed but also the ways of earning money. Being halāl or haram of the food, not only affecting the physical and spiritual health of the people but also the quality of the ways of making money, greatly affects the acceptance of worship, happiness, family life and relationships with other people. For this reason, Allah and His Messenger have expressed the sensitivity to the fact that not only the food itself but also the ways of making money should be halāl. The highest principle set in this regard is the honesty. The test for the honesty of the parties is the fact that the consent of the parties is ensured, and no easiness remains among them. The Qur'ān and the Sunnah of the Prophet clearly identified halāl-harām, and sometimes drew its boundaries too. It is a religious duty to follow exactly what is clearly determined. In cases of frame drawn, the ijtihad steps in and whether a material is halāl or not is determined by the efforts of the scholars. It is natural that some differing opinions arise in this matter. In particular, the approaches to marine products and land animals constitute the examples in this respect. In this paper, it is tried to point out halal-haram deter-mined explicitly, and the halal haram identified by the jurisprudence of the Islamic scholars and some principles that concern the philosophy in this regard.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Nutrition and Dietetics, Food Engineering |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 14, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 2 Issue: 1 |