Psychoanalysis made its effects felt in every branch of art with psychology. It was put forward by Freud in the last quarter of the 19th century and systematized in the following years. Freud made psychoanalytic analyzes on the artist, the society to which the artistic work belongs, and the archaic and unconscious elements of that society through his works of art. In this way, he evaluated the artist as if in a therapy room and expressed countertransference to his transference. The psychoanalysts who followed Freud also carried his concepts to different dimensions and made their analysis of the unconscious and reality through the dream phenomenon. New Wave Movement and Rive Gauche Groupe can be mentioned in the cinema when psychoanalysis was popular and orientated scientists to argue by its way. In this period, artists adopted the principle of breaking the rules just like Freud did, and transferred their feelings and thoughts to the screen through the worlds they created. World War II and its traces from individual to society revealed in the same period as another striking development. These scars or wounds enabled all artists to transfer the war to the screen with the characters they created in their world. The artistic story cannot be separated from consciousness and unconsciousness. Therefore, psychoanalysis has a significant role in film analysis. This research aims to analyze Alain Resnais' film Hiroshima mon amour that depicts World War II. Psychoanalytic evaluations are made on the plots of the film. Results showed this film's two characters have attributed the phenomenon of war to cities and societies through their civil wars, which reflects the director's unconscious. War takes place in different ways on both sides; Resnais thus emphasized that the war should not be examined from a single perspective. Also, questioning of authority, how human life is suppressed while in the hands of power, and the effect of the reflections of the unconscious on the behavior of individuals are examined.
Hiroshima Mon Amour Psychoanalysis Dream Reality Unconscious
19. yüzyılın son çeyreğinde Freud tarafından ortaya konmuş ve sonraki yıllarda sistemleştirilmiş psikanaliz, psikolojiyle beraber sanatın her dalında etkilerini hissettirmiştir. Freud, sanat eserleri üzerinden sanatçıya, eserin bağlı olduğu topluma, o toplumun arkaik ve bilinçdışı ögelerine dair psikanalitik çözümlemelerde bulunmuştur. Bu sayede sanatçıyı bir terapi odasında gibi değerlendirmiş ve aktarımlarına göre karşı aktarımlarını oluşturmuştur. Freud’u takip eden psikanalistler de kendisinin kavramlarını farklı boyutlara taşımışlardır ve özellikle rüya olgusu üzerinden gerçekliğe ve bilinçdışına dair analizlerini gerçekleştirmişlerdir. Psikanalizin bilim insanlarını tartışmaya yönlendirdiği ve popülerleştiği zaman diliminde sinemada da farklı bir akımdan, Yeni Dalga Hareketi’nden ve Rive Gauche Groupe’tan söz edilebilir. Bu dönemde sanatçılar, tıpkı Freud’un yaptığı gibi kuralları yıkmayı ilke edinmiş ve kendi yarattıkları dünyaları üzerinden duygu ve düşüncelerini perdeye aktarmışlardır. Aynı dönemde çarpıcı olan bir diğer gelişme ise, II. Dünya Savaşı ve onun bireyden topluma bıraktığı izlerdir. Bu izler ya da yaralar, sanatçıların savaşı kendi dünyalarında yarattığı karakterlerle perdeye aktarmasını sağlamıştır. Sanatçının hikâyesi, bilinçten ve bilinçdışından ayrı tutulamaz; dolayısıyla film çözümlemeleri içerisinde psikanalizin yeri oldukça önemlidir. Buradan hareketle bu araştırmada II. Dünya Savaşı sonrasında geçen Alain Resnais’nin Hiroşima Sevgilim’in film çözümlenmesi amaçlanmıştır. Filme ait olay örgüleri üzerinden psikanalitik değerlendirmeler gerçekleştirilmiştir. Sonuçlara göre yönetmenin bilinçdışını yansıtan bu filmde, savaş olgusunu iki karakterin kendi iç savaşları üzerinden şehirlere ve toplumlara mal ettiği görülmüştür. Savaş, taraflarda farklı şekillerde oluşmaktadır; Resnais bu sayede savaşın tek bir gözden incelenmemesi gerektiğine vurgu yapmıştır. Ayrıca otoritenin sorgulanması, insan hayatının gücün elindeyken nasıl bir şekilde bastırıldığı ve bireylerin davranışlarında bilinçdışındakilerin yansımalarının etkisi incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2021 |
Gönderilme Tarihi | 12 Ekim 2020 |
Kabul Tarihi | 11 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 7 Sayı: 1 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)