Bu
giriş makalesi kent çalışmalarının dününü ve bugününü irdelemektedir. Birinci
bölümde kent çalışmalarında 19. yüzyıl sonlarından günümüze dek oluşan temel
paradigmalara değinilerek, zaman içinde kentin nasıl anlaşıldığına ve
kuramsallaştırıldığına dair ne gibi dönüşümlerin ortaya çıktığı anlatılmakta,
böylece kent çalışmalarını tarihsel bir çerçeve içine yerleştirmek
amaçlanmaktadır. Bu çerçeve içinde
sırasıyla F. Engels’in sınıf eşitsizliğini yeniden üreten kent ve G. Simmel’in
belli bir kültür ve insan ilişkisi üreten büyük kent görüşleri, Beşeri Ekoloji
paradigmasını ortaya koyan R. Park, E. Burgess ve R. McKenzie’nin yeraldıkları
Şikago ekolü, ve yine aynı ekoldeki L. Wirth’in bir yaşam biçimi olarak
kentlileşme görüşü, D. Harvey ve M. Castells’in yer aldıkları ‘kentsel politik
ekonomi’ paradigması, H.Lefebvre’in kente devrimci bir misyon yükleyen kent
görüşü, ve son olarak da kimlik ve temsiliyet üzerinden kurgulanan post-modern
kent çalışmaları paradigması kısaca anlatılmıştır. Bunu izleyen ikinci bölümde
ise, küreselleşme ve neoliberalleşme dinamikleri ile teknolojik gelişmelerin
etkisi altında bugünün kentlerinin ana sorunsalları tanımlanmaya çalışılmış, ve
bu şartlar altında kentlerin ürettiği sorunları anlamaya ve açıklamaya yönelik
yeni bir paradigmanın ipuçları verilmiştir.
kent çalışmaları paradigmaları beşeri ekoloji kentsel politik ekonomi kimlik ve temsiliyet neoliberalleşme küreselleşme
This
introductory article investigates the past and present of urban studies. In the first part of the article, the major
paradigms that emerged starting the 19th century up to today are briefly
introduced, and hence the changes in how the city is theorezied and understood,
that is, the paradigmatic changes in urban studies are demonstrated. By doing so, it is aimed to place urban
studies in a historical pespective. In
this framework, the views of F. Engels about the city as the emdium that
reproduces class inequality, and G. Simmel about the city that produces a
specific culture, the Chicago School of Urban Studies in which R. Park, E.
Burgess and R. McKenzie formulated the Human Ecology paradigm, the views
of L. Wirth in the same school about
urbanism as a way of life, the Urban Political Economy paradigm elaborated mainly by D. Harvey and M. Castells, the views of
H. Lefebvre in which the city is seen as the new agent of revolutionary change,
and finally the post-modern urban studies paradigm constructed on identity and
representation are briefly presented. In
the second part, the main issues that have emerged under the dynamics of
globalization and neoliberalism, along with technological advancements, are
problematized; and the contours of a new paradigm, which is directed to
understand and explain the new problems created by these dynamics, are drawn.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 1 Sayı: 1 |