Türkiye’de iletişim eğitimi 1960’lardaki başlangıç yıllarından bu yana tartışılmaktadır. Bu çalışma, iyi bir iletişim eğitiminin nasıl olması gerektiği konusunda öğrencilerin, akademisyenlerin ve meslek mensuplarının tutumlarını ve bu tutumların nasıl farklılaştığını araştırmaktadır. Bu amaçla, toplam 309 kişiden oluşan uygunluk örneklemi grubundaki akademisyenlerin (n=149), iletişim fakültesi öğrencilerinin (n=112) ve iletişim meslek mensuplarının (n=48), temel iletişim eğitimi konularındaki tutumları ölçülmüştür. Öğrencilerin, akademisyenlerin ve meslek mensuplarının uygulamalı derslerin ve yüksek teknolojik olanakların artırılması ile yabancı dil eğitiminin önemi konularında ortak ve yüksek düzeyde olumlu tutuma sahip oldukları görülmüştür. Öğrenciler alan dışı derslere karşı olumsuz tutum sergilerlerken, meslek mensupları Türkçe dili ve edebiyat derslerinin artırılmasına yönelik olarak daha olumlu tutuma sahiptirler. Tutumlar genel olarak değerlendirildiğinde paydaşların bazı tutumlarının gelişiminin paradoksal olduğu görülmektedir. Bu sorunlu durumun iletişim eğitimi paydaşlarının akılcı ve katılımcı tartışmalarıyla aşılabileceği öngörülmektedir.
Communication and mass media education in Turkey has been debated since its beginning years in 1960’s. This study researches the attitudes of students, academicians and professionals on how a better communication and mass media education could be achieved. Towards this aim, a convenience sample (N=309) which is composed of academicians (n=149), students (n=112) and professionals (n=48) was surveyed for their attitudes on basic communication and mass media education issues. It is found that attitudes of students, academicians and professionals converge on high levels of positive attitudes towards increase in practical courses; development of high technological facilities and importance of foreign language education. Students were found to have negative attitudes towards the increase of the number of courses from other disciplines and professionals displayed more positive attitudes towards the increase of Turkish language and literature courses. When attitudes are altogether assessed, the development of certain stakeholders’ attitudes is found to be paradoxical. It is envisaged that this problem can only be overcome through rational and participative discussions among stakeholders.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2014 |
Submission Date | December 31, 1899 |
Published in Issue | Year 2014 Issue: 38 |