Türk Medeni Kanunu’nda taşınır
rehninin kuruluşu bakımından rehne konu taşınırın rehin alacaklısına teslimi
kabul edilmiş olduğundan (TMK m. 939-949) rehin konusunun rehin alacaklısına
tesliminden yalnızca istisnai hallerde vazgeçilebilir (TMK m. 939/I, 940, 970).
Türk Medeni Kanunu’nun kabul ettiği teslime bağlı taşınır rehninin sonucu
olarak, rehne konu taşınırın rehin verenin hâkimiyetinde kalması ve onun
tarafından kullanılması yasaktır. Aksi durum, rehin hakkının doğmamasına yol
açar (TMK m. 939/III). Rehin verenin rehne konu taşınırdan faydalanamaması,
özellikle ticaret hayatında teslime bağlı taşınır rehninin teminat aracı olarak
tercih edilmesinin önünde sıkça engel oluşturmaktadır. İşte rehin verenin rehin
hakkının kurulması sonrası rehin konusu taşınırı kullanmaya devam etmesi ve
rehne konu borcu ödemek için gerekli finansmanı bu yolla sağlaması ihtiyacını
kanun koyucu da görmüştür. Türk Medeni Kanunu’nun teslimsiz sicilli taşınır
rehnine ilişkin TMK m. 940, 970 düzenlemeleri dışında ilk olarak 1447 sayılı
Ticari İşletme Rehni Kanunu ile ve bu Kanunun yürürlükten kalkmasının ardından
6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu ile yeni bir teslimsiz
sicilli taşınır rehini düzenlemiştir. Çalışmamızda 6750 sayılı Ticari
İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nda yapılan son değişiklikler ve bu
değişiklikler çerçevesinde rehin verenin sahip olduğu haklardan bir bölümü,
ağırlıklı olarak rehin verenin rehinli mal üzerinde tasarruf yetkisi ve
sonuçları Türk Eşya Hukuku ile bağlantılı olarak ele alınacaktır.
Özel hukuk eşya hukuku teminat hukuku rehin hakkı taşınır rehni rehin veren
Since the possession of a pledged chattel is required to be
transferred to the pledgor for the purpose of establishment of pledge over
chattel under Turkish Civil Code (Article 939-949 of the TCC), the rule
requiring the delivery of the chattel in pledge to the pledge can be abandoned
in exceptional circumstances only (Article 939/I, 940, 970 of the TCC). As a
result of the fact that Turkish Civil Code required the transfer of possession
for pledge of chattels, the chattel in pledge cannot stay under the pledgor’s
domination and such chattel in pledge cannot be used by the pledgor. Failure to
comply with this rule would lead to non-creation of the pledge (Article 939/III
of the TCC). The pledgor’s inability to benefit from the pledged chattel has
been a common obstacle for the use of pledge of chattel subject to transfer of
possession especially in commercial transactions. In this respect, the
legislator has also accepted the necessity of the pledgor’s use of the pledged
chattel after the establishment of pledge as well as obtaining the required
financing in order to repay the debt that is secured by the pledge. In addition
to articles 940 and 979 of the TCC relating to pledge of chattels under a
registry and without transfer of possession, firstly the Commercial Enterprise
Pledge Law numbered 1447 and after its abolishment, the Law numbered 6750 on
Pledge of Chattel in Commercial Transactions have set out a new legal regime
relating to pledge of chattel under a registry and without transfer of
possession. In our study, the latest amendments to the Law numbered 6750 on
Pledge of Chattel in Commercial Transactions and the pledgor’s rights under
these amendments will be analyse with a particular focus on the pledgor’s
authority to dispose the pledged chattel and its consequences under Turkish
Property Law.
Law of security pledge pledge of chattels pledge of chattel in commercial transactions pledgor the pledgor’s authority to dispose the pledged chattel
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 24 Şubat 2019 |
Kabul Tarihi | 22 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.