Bu çalışmada Türkiye’de kayıtlı Heracleum L. cinsine yönelik verilerin son gelişmeler ışığında güncellenmesi ile ilgili cinse ait mevcut veri boşluklarının doldurulmasına katkı sağlamak amaçlanmıştır. Bu amaçla Türkiye’de yayılış sergileyen Heracleum taksonlarının yerel aralıkları, etki durumları ve tehlike statüleri incelenmiştir. Bitkilerin etki durumları, isimlendirme kontrolleri ve yerel aralıklarının belirlenmesinde; ilgili cinse yönelik literatürlerden, ulusal veri bankaları (Bizim Bitkiler ve TUBİVES), Uluslararası Bitki Adı Endeksi (IPNI), Global Biyoçeşitlilik Bilgi Servisi (GBIF) ve Çevrimiçi Dünya Bitkilerinden (POWO) yararlanılmıştır. Kayıtlarda yapılan yeni eklenmeler ve son düzenlemelere göre; Türkiye’de 18 türe ait toplam 22 Heracleum taksonu mevcuttur. Yerel aralıkları belirlenen taksonların tamamı Türkiye için yerli ve hatta 10 takson endemiktir. Etki durumları incelendiğinde; tüm Heracleum taksonlarının çeşitli allelokimyasallar içerdiği, ancak 20 takson ile allelopatik yönde çalışma yapıldığı belirlenmiştir. Ayrıca, 11 takson bölgelere göre değişmekle birlikte farklı yönlerde etnobotanik kullanıma ve ekonomik katkıya, iki takson ise tarım alanlarında kültür bitkileri ile rekabet ve ekonomik kayıp (herbisit kullanımı/işçilik marafları) etkilerine sahiptir. Tehdit durumları incelendiğinde; iki endemik takson (H. argaeum ve H. pastinaca) korumaya tabi, H. peshmenianum duyarlı, H. platytaenium düşük riskli ve H. sphondylium subsp. artvinense ise tehlike statüsündedir. Sonuçlar yapılacak çalışmalara farklı bakış açılarının geliştirilmesine katkı sağlamanın yanı sıra ulusal / uluslararası veri bankalarına veri sağlar. Ayrıca Heracleum taksonlarının; allelokimyasal içeriklerinin tespiti ve mekanizmalarının anlaşılması, etnobotanik kullanım konusunda farkındalığın geliştirilmesi ve ekonomik olarak incelenmesi konularında ileri çalışmalara ihtiyaç olduğunu gösterir. Son olarak belirtilmelidir ki burada bildirilen H. persicum ve H. sosnowskyi taksolarının Avrupa ve Akdeniz Bitki Koruma Örgütün (EPPO)’de A2 listesinde olması dikkate alınarak, Türkiye’de ilgili taksonların genişleme durumları bakımından takibinin yapılması ve gerekli hallerde yönetim tedbirlerinin oluşturulması yararlı olacaktır.
In this study, it was aimed to contribute to filling the existing data gaps regarding the genus Heracleum, which is registered in Turkey, by updating the data in the light of the latest developments in Turkey. For this purpose, local ranges, impact and danger status of Heracleum taxa distributed in Turkey were examined. In order to determine the effect status, naming controls and local ranges of plants, the literatures on the relevant genus, national data banks (Our Plants and TUBIVES), International Plant Name Index (IPNI), Global Biodiversity Information Service (GBIF) and Online World Plants (POWO) were used. According to the new additions and latest regulations in the records, there are 22 Heracleum taxa belonging to 18 species in Turkey. All of the taxa whose local ranges are determined are native to Turkey and even 10 taxa are endemic. When the impact situations are examined; it was determined that all Heracleum taxa contain various allelochemicals, but allelopathic studies were conducted with 20 taxa. In addition, although 11 taxa vary according to the regions, they have ethnobotanical use and economic contribution in different directions, and two taxa have the effects of competition and economic loss (herbicide use / labour costs) in agricultural areas. When the threat status is examined, two endemic taxa (H. argaeum and H. pastinaca) are under protection, H. peshmenianum is susceptible, H. platytaenium is low-risk and H. sphondylium subsp. artvinense is endangered. The results not only contribute to the development of different perspectives on the studies to be done, but also provide data to national / international data banks. It also indicates that further studies are needed to determine the allelochemical contents of Heracleum taxa and to understand their mechanisms, to raise awareness about levels of ethnobotanical use and to examine them economically. Finally, it should be noted that, taking into account the fact that the H. persicum and H. sosnowskyi taxa reported here are on the A2 list of the European and Mediterranean Plant Protection Organization (EPPO), it would be beneficial to follow up the related taxa in Turkey in terms of their expansion status and to take management measures when necessary.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 11 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-ShareAlike 4.0 International License.