Anlatma esasına bağlı metinlerden olan hikâyelere kadim eserler içerisinde rastlanmaktadır. Bir durumun olay örgüsü içinde nakledildiği hikâye, Batı ve Doğu kültüründe benzer gelişim seyri göstermiştir. Bilhassa kutsal metinlerde hikâyelerin yer alması, bu türe olan ilgiyi arttırmıştır. Klasik Türk Edebiyatı devrinde kaleme alınan eserler arasında hikâye türünden metinler oldukça fazladır. Bu eserler, önce halk hikâyeleri çerçevesinde yazılmış, edebiyatın zamanla klasikleşmesiyle başta dil ve üslup olmak üzere çeşitli yönlerden farklılık arz etmiştir. Bu değişim esnasında önde gelen yazar veya şairlerin sanat kudretini gösterme amaçlarının da tesiri vardır. Manzum, mensur ve manzum-mensur olarak örneklerine rastlanan bu eserlerden biri de Şair İsmâil’e aittir. Müellifin hayatı hakkında her hangi bir bilgi bulunmamaktadır. Elyazması bir mecmuada üç kitapçığına rastlanan şairin bu mazi yadigârındaki son eseri “Hikâyet-i Tâcir…” başlıklı mesnevisidir. Olağanüstü hadiselerin de yer aldığı eserde zengin bir tacirin oğlu ve onun iyi sonu anlatılmıştır. Mesnevide vakanın kahramanına verilen üç nasihat ve bu öğütleri tutmanın faydası ortaya konmak istenmiştir. Bu yönüyle metin bazı ahlaki telkinlerde bulunmak üzere tasarlanmış öğretici bir hikâyedir. Yapılan araştırma neticesinde bu hikâyenin Ömer Seyfeddin’in “Üç Nasihat” adlı hikâyesiyle benzerlikler gösterdiği anlaşılmıştır. Tarihî metinlerle günümüzde veya yakın zamanda –bilhassa konusunu Arap, Fars ve Türk edebiyatı tarihinden almış- hikâyelerin, metinlerarası münasebetler yönünden incelenmesi gerekli görünmektedir. Bu çalışmada, Şair İsmâil hakkında bilgi verildikten sonra söz konusu iki eser mukayese edilmiş ve her iki hikâyenin metni sunulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2023 |
Gönderilme Tarihi | 4 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |