Understanding organizational silence, a pervasive, however usually neglected organizational phenomenon may turn up as a substantial challenge for researchers. While common sense may dictate us to recognize it as a sign of intimidating and tense organizational relations, most executives expectedly and probably fallaciously would tend to accept organizational silence as an endorsement of their policies by employees. However, the case may be exactly different and needs to be examined. Logically, employees’ perception in terms of organizational justice is to play a critical role to substantiate the real meaning of employee silence in an organization, for employees’ perceptions of justice would be an indicator of whether they endorse the organizational policies and conducts. Accordingly, the key objective of this paper is to make an exposition of whether a positive or negative perception of justice can be linked to organizational silence. Organizational justice is associated with the total of values provided to the employees in return for their contribution to the organization. In the literature, organizational justice is usually studied in terms of distributive, procedural and interactional dimensions. Organizational silence shall be quantified in terms of employees’ sensitiveness or indifference toward organizational conducts. The study encompasses three dimensions of organizational silence: (lack of) defensive voice, (lack of) pro-social voice and defensive silence. Pro-social silence is excluded for it may lead to irrelevant conclusions. In this context, a questionnaire meant to gauge the employees’ both silence (or voice) levels and organizational justice perceptions was conducted on 337 employees from four different organizations. The findings of the study have indicated that there is a meaningful relationship between employees’ justice perceptions and organizational silence.
Organizational justice organizational silence defensive silence defensive voice pro-social voice
Yaygın olmakla birlikte genellikle üzerinde fazla durulmamış bir olgu olan örgütsel sessizliği anlamak araştırmacılar için ciddi anlamda bir zorluk da içermektedir. Sağduyu gereği, örgütsel sessizliği stresli ve tehditkar iş ilişkilerinin bir işareti olarak anlamak mümkünse de; bir çok tepe yöneticisinin örgütsel sessizliği çalışanların örgüt içi politikalara verdiği bir onay olarak algılamaları ihtimali vardır. Bununla birlikte gerçek durum çok farklı olabilir ve gerçek durumun saptanabilmesi için mercek altına alınması gerekmektedir. Adalet algıları çalışanların örgüt politikalarını ve uygulamalarını onaylayıp onaylamadıklarının bir göstergesi olduğundan, sessizliğin gerçekte ne anlama geldiğini anlamak açısından çalışanların örgütsel adalet algılamalarını incelemek kritik bir rol oynayabilir. Bu bağlamda, bu çalışmanın temel amacı da, çalışanların, olumlu veya olumsuz örgütsel adalet algılamaları ile örgütsel sessizlik davranışı arasındaki böyle bir bağlantı olup olmadığını tespit etmektir. Örgütsel adalet, çalışanların örgüte yaptıkları katkı karşılığında örgütün onlara atfettiği değerler toplamıdır. Literatürde genellikle örgütsel adalet, dağıtımsal, işlemsel ve etkileşimsel boyutları ile ele alınmaktadır. Dağıtımsal adalet bakımundan, örgütsel adalet algılaması kaynakların ve kazançların çalışanların örgüte yaptıkları katkı oranında paylaştırılması ile ilişkilidir. Örgütsel sessizlik, örgütsel uygulamalar karşısında çalışanların duyarlı veya duyarsız kalmaları gözönüne alınarak değerlendirilen bir olgudur. Çalışmada örgütsel sessizliğin, savunmacı ses verme (defensive voice), sosyal amaçlı ses verme (prosocial voice) ve savunmacı sessizlik (defensive silence) boyutları ele alınmıştır. Sosyal amaçlı sessizlik çalışmanın amacı ile doğrudan ilgili olmadığından ele alınmamıştır. Bu bağlamda çalışmanın amacına bağlı olarak beş işletmede toplam 337 çalışana yüz yüze görüşme yöntemiyle anket uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, örgütsel adaletin boyutları ile örgütsel sessizliğin boyutları arasında anlamlı bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | January 11, 2016 |
Submission Date | May 25, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 1 Issue: 13 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.