Öz
Günümüz dünyasında toplumsal, kültürel ve ekonomik ilişkiler giderek
karmaşıklaşmaktadır. Sınır tanımayan iletişim teknolojilerinden, bilgi ve
becerilerdeki değişmelerden toplumdaki tüm sistemler büyük ölçüde
etkilenmektedir. Toplumsal bir sistem olarak eğitim, bu hızlı değişim sürecine bireylere yeni bilgi ve beceriler kazandırarak kolaylıkla uyum sağlamalarına çalışmaktadır. Ancak eğitim örgütlerinin, bu işlevlerini gerçekleştirebilmeleri için, amaçlarının gerçekleşme düzeyini sürekli bilmek ve izlemek durumundadırlar. Bu da örgütün girdilerinin, sürecin ve çıktılarının planlı ve programlı olarak değerlendirilmesi ile olanaklıdır. (Aydın, 1993:1)