Since the beginning of life, people have needed furniture to realize their normal activities. The existence of furniture is inevitable for the realization of open, semi-open, and closed spaces. The existence of furniture is not only limited to function and ergonomics but also shaped according to the aesthetic movement of that period, influenced by the architectural movements of the period. Movements have reflected the cultural, social, and economic effect of the society in which they exist on all spatial applications in the field of architecture. Especially after the twentieth century, the leading architects of architectural movements have gone down to the furniture in the buildings they designed. The reason for this is that they did not want any other foreign element in the whole of the buildings they designed. This approach of the architects caused the movements that dominated the period to have a pioneering influence on the scale of interiors and furniture. Designs that were as effective on the furniture scale as they were on the building scale are presented in this study. In the post-20th century furniture movements, the pioneering design is interpreted in a new language without breaking away from the influence of the movement. The study aims to reveal how the pioneering furniture can be adapted to the present day. It is seen that while the chairs, which are the seating elements considered within the scope of the study, are reconsidered, new models are developed on material and color changes without moving too far away from the main design.
The article complies with national and international research and publication ethics. Ethics committee permission was not required for the study. I would like to thank Hilal Özdemir for modeling the chairs determined within the scope of the study.
Yaşamın başladığı çağlardan beri insanlar, normal aktivitelerinin gerçekleştirmek için mobilyaya ihtiyaç duymuşlardır. Yaşanılan açık, yarı açık ve kapalı mekanlarda eylemlerin gerçekleştirilebilmesi için mobilyanın varlığı kaçınılmazdır. Mobilyanın varlığı sadece işlev ve ergonomide sınırlı kalmamış, dönemin mimari akımlarından da etkilenerek o dönemin estetik anlayışına göre de şekillenmiştir. Akımlar; bulunduğu toplumun, kültürel, sosyal ve ekonomik yönden etkilerini mimarlık alanındaki tüm mekânsal uygulamalara yansıtmıştır. Özellikle de yirminci yüzyıldan sonra mimari akımların önde gelen mimarları, tasarladıkları yapılarda mobilyaya kadar inmişlerdir. Bunun nedeni tasarladıkları yapıların bütününde başka bir yabancı öğe istemeyişleridir. Mimarların bu yaklaşımları, döneme hakim olan akımların, iç mekan ve mobilya ölçeğinde de öncül bir etkiye sahip olmasına sebep olmuştur. Yapı ölçeğinde olduğu kadar mobilya ölçeğinde de etkili olan tasarımlar, bu çalışma kapsamında ortaya koyulmaktadır. 20. Yüzyıl sonrasında hakim olan mobilya akımlarında öncül tasarımların akımın etkisinden kopmadan yeni bir dille yorumlanması yapılmaktadır. Çalışmanın amacı, öncül mobilyaların günümüze nasıl uyarlanabileceğinin ortaya koyulmasıdır. Çalışma kapsamında ele alınan oturma elemanı olan sandalyelerin, yeniden ele alınırken ana tasarımdan çok uzaklaşamadan malzeme ve renk değişimleri üzerine yeni modeller geliştirildiği görülmektedir.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Interior Architecture |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 31, 2023 |
Submission Date | April 23, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |