This study examines the contribution of pilgrims to the economic vitality by shop-ping on their route during the pilgrimage, a fundamental act of worship in Islam. This issue, which was addressed specifically in Africa, revealed that pilgrims were engaged in great commercial acti-vity along with their individual needs. African pilgrims were making journeys starting from the shores of the Atlantic Ocean, crossing cities, the Sahara, and the seas. These journeys could last for months and even years. These journeys were made individually, but were usually accompanied by a caravan. Security was one of the most important needs for crossing deserts. In addition, there were tradesmen's plates in the hajj caravans that met the pilgrims' individual needs. During the Ottoman period, this caravan turned into a mobile city that included all the tradesmen. These tradesmen not only sold some products to the pilgrims but also traded with the people in the places they passed through. During these journeys that started in West Africa, the pilgrims passed through many cities or stayed there for a certain period of time. In the meantime, they shopped in these cities and met their necessary needs. The cities in Egypt and the Hijaz were at the forefront of these cities. The tra-de of cities such as Mecca, Medina and Jeddah in the Hijaz was largely centered on pilgrimage. In addition, these cities were places where commercial products brought from different countries were exchanged. Products brought from eastern countries such as India were taken from here to Africa and other regions. Products brought from Africa were also sent to eastern countries. Cairo was the most important gathering place for African pilgrims. The pilgrims, who started arriving months before the Hajj season, would reside in this city for a long time. During this time, the pilgrims would try to meet all their needs for the journey here. In this way, groups of tradesmen who sold only the needs of pilgrims were formed in this city. In addition, Egypt had a special position for the Hejaz. The grain needs of the Hejaz were largely met from the foundation lands in Egypt. However, Egypt also benefited greatly from the pilgrimage caravan trade. Port cities such as Qusayr, Suakin and Masavva in the Red Sea ports maintained their liveliness thanks to the pilgrimages. Pilgrims coming from different parts of Africa could reach the Arabian coasts by boarding ships from these ports. These ports were in a lively economic activity thanks to both the transportation of pilgrims and the meeting of their different needs. In addition, these ports were making huge profits from the transfer of commercial products from Yemen and South Asian countries. The most important of these com-mercial products was coffee trade during the Mamluk and Ottoman periods. Coffee trade was car-ried out through pilgrimage caravans. In this way, power centers were formed in Egypt by taking advantage of the coffee trade. In Egypt, struggles between households occurred to seize this power. For this reason, during the Ottoman period, it was considered important to undertake the command or military affairs of the Egyptian pilgrimage caravan. After the coffee trade, slave trade was also one of the important commercial activities of the pilgrimage routes. African pilgrims were selling the slaves they brought with them to meet their needs in the Hejaz. The slave ban enacted in 1855 caused a major rebellion in Jeddah by those who did not want to lose this trade. Even after the laws that banned this slave trade, the slave trade continued to exist. Even in the 1900s, there was still a presence of runaway slaves among the pilgrims. Apart from these products, many commercial pro-ducts were spread around the world through the pilgrims. The pilgrimage routes were a means of transporting commercial products around the world. In addition, the individual and collective transportation of pilgrims was also of particular importance. Pilgrim candidates had to make both land and sea journeys. For this, they needed many means of transportation. Many families and tribes made a living from this work.
Bu çalışmada, İslâm’ın temel bir ibadeti olan hac için yapılan yolculuklar esnasında hacı-ların yol güzergâhlarında alışveriş yaparak ekonomik canlılığa verdikleri katkı ele alınmıştır. Afrika özelinde ele alınan bu konu hacıların bireysel ihtiyaçlarıyla beraber büyük ticarî hareketlilik içinde bulunduklarını da ortaya koymuştur. Afrikalı hacılar Atlas okyanus kıyılarından başlayarak şehirler, sahralar ve denizler aşan yolculuklar yapmaktaydı. Bu yolculuklar aylarca sürmekte ve hatta bazen yılları aşmaktaydı. Hac yolculukları bireysel olarak yapılmakla beraber genellikle bir kervan eşliğinde gerçekleşirdi. Çölleri aşmak için güvenlik en önemli ihtiyaçların başında geliyordu. Ayrıca hac kervanlarında hacıların bireysel ihtiyaçlarını gideren esnaf grupları bulunuyordu. Osmanlı döneminde Afrikalı hac kervanları bütün esnaf tabakalarını içinde barındıran hareket halindeki şehre dönüşmüştü. Hac kervan esnafları hacılara bazı ürünleri satmanın yanında geçtikleri menzillerde bulunan halk ile de ticaret yapıyorlardı. Batı Afrika’dan başlayarak devam eden bu yolculuklar esnasında hacılar birçok şehirden geçmekte veya oralarda belirli bir süre konaklamaktaydılar. Bu esnada uğradıkları yerlerde alışveriş yapmakta ve gerekli ihtiyaçlarını karşılamaktaydılar. Konaklama merkezlerinin başında Mısır ve Hicaz’da bulunan şehirler gelmekteydi. Hicaz’da bulunan Mekke, Medine ve Cidde gibi şehirlerin ticareti büyük oranda hac merkezliydi. Ayrıca bu şehirler farklı ülkelerden getirilen ticarî ürünlerin takas yapıldığı yerlerdi. Hindistan gibi doğu ülkelerinden gelen hacılar tarafından getirilen ürünler buradan Afrika’ya ve diğer bölgelere götürülüyordu. Afrika’dan getirilen ürünler de aynı şekilde doğu ülkelerine gönderilmekteydi. Kahire, Afrikalı hacıların en önemli toplanma merkeziydi. Hac mevsimi başlamadan aylar önce gelmeye başlayan hacı adayları bu şehirde uzun süre ikamet etmekteydi. Bu esnada hacı adayları yolculuk için gerekli bütün ihtiyaçlarını buradan karşılamaya çalışıyorlardı. Bu sayede bu şehirde sadece hacıların ihtiyaçlarını satan esnaf zümreleri oluşmuştu. Ayrıca Mısır’ın Hicaz için özel bir konumu bulunuyordu. Hicaz’ın ihtiyacı olan hububat büyük oranda Mısır’da bulunan vakıf arazilerinden karşılanıyordu. Bununla beraber Mısır da hac kervan ticaretinden fazlasıyla istifade ediyordu. Kızıldeniz limanlarında bulunan Kuseyr, Sevâkin ve Masavva’ gibi liman şehirleri hac yolculukları sayesinde canlılığını korumaktaydı. Afrika’nın farklı yerlerinden gelen hacı adayları bu limanlardan bindikleri gemilerle Arabistan sahillerine varabiliyorlardı. Bu limanlar hem hacıların ulaşımı hem de hacıların farklı ihtiyaçlarını gidermeleri sayesinde canlı bir ekonomik faaliyet içindeydiler. Ayrıca bu limanlar Yemen ve Güney Asya ülkelerinden gelen ticarî ürünlerin transferinden de büyük kazançlar elde ediyorlardı. Bu ticarî ürünlerin başında Memlük ve Osmanlı dönemlerinde kahve ticareti gelmekteydi. Kahve ticareti hac kervanları aracılığıyla gerçekleşmekteydi. Bu sayede Mısır’da kahve ticaretinden istifade ederek oluşan güç odakları oluşmuştu. Mısır’da bu gücü ele geçirmek için haneler arası mücadeleler meydana geliyordu. Bu sebeple Osmanlı döneminde Mısır hac kervanının emirliğini veya askeri işlerini üstlenmek önemli sayılıyordu. Kahve ticaretinin ardından köle ticareti de hac yollarının önemli ticarî etkinliklerindendi. Afrikalı hacı adayları yanlarında getirdikleri köleleri Hicaz’da ihtiyaçlarını karşılamak için satmaktaydılar. 1855 yılında çıkarılan köle yasağı bu ticareti ellerinden kaptırmak istemeyenler tarafından Cidde’de büyük bir isyana sebep olmuştu. Bu köle ticaretini yasaklayan yasalardan sonra dahi köle ticareti varlığını sürdürmüştür. Hatta 1900’lerde bile hacılar arasında kaçak köle varlığı devam etmiştir. Bu ürünlerin dışında pek çok ticarî ürün hacılar vasıtasıyla dünyaya yayılmıştır. Hac yolları ticarî ürünlerin dünyaya yayıldığı bir vasıta konumundaydı. Ayrıca hacıların bireysel ve toplu olarak ulaşımı da ayrı bir öneme sahipti. Hacı adayları hem kara hem de deniz yolculukları yapmak mecburiyetindeydi. Bunun için pek çok ulaşım vasıtasına ihtiyaçları vardı. Bu işten birçok aile ve kabile geçimini sağlamaktaydı.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political and Civilization History of Islam |
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2025 |
Submission Date | March 16, 2025 |
Acceptance Date | May 28, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 16 Issue: 1 |