Gender, in its simplest sense, can be defined as the categorization of individuals as female or male based on the expectations and traits imposed by society. The biological sex of an individual, being female or male, is not sufficient for societal recognition. For an individual to be recognized as a woman or a man, they must also conform to the roles, appearances, behaviors, and attitudes defined by society. Discussions on gender have long been focused on women-centered studies. However, over time, gender studies that argue that both femininity and masculinity are socially constructed identities, distinct from biological sex, have increas-ingly turned their attention to the concept of masculinity. Just as women, men are also subject to pressures regarding identity construction, responsibilities, and the roles they assume in social life. The patriarchal structure, which offers men hegemony, also creates various areas of victimization for them. The awareness of these issues led to the emergence of masculinity studies. The concept of masculinity cannot be explained through a single type; there are different forms of masculinity. The relationships between these forms of masculinity are classified by R.W. Connell as hegemonic, subordinate, complicit, and marginal masculini-ties. Hegemonic masculinity is a structure that, under the influence of the patriarchal system, is built espe-cially through other forms of masculinity and suppresses them. The creation process of this hegemonic masculinity leads to crises not only for women but also for other men. Subordinate masculinity refers to men who do not conform to traditional masculine traits, or those who possess characteristics deemed feminine. Men who do not fit the hegemonic male model, and fall outside the idealized version of masculinity, are categorized as subordinate masculinities. In order to observe a holistic and embodied expression of hege-monic and subordinate masculinities in male figures in legends, Anatolian legends have been examined. By reading legend texts found in graduate theses and books, male heroes have been categorized as examples of hegemonic or subordinate masculinities. A structuralist approach has been used to identify indicators of masculinity in these legends, and the representations of these masculinity types have been described. The representations of masculinity in the legends have been analyzed through content analysis. As a result, an original classification model has been created, and the representations of hegemonic and subordinate mas-culinities have been brought into discussion. Given the relative scarcity of masculinity studies in the field of folklore, the parameters used in determining masculinity types, the classification created, and the discus-sions based on this classification highlight the originality of the article. The most common representations of hegemonic masculinity in the legends are male figures who assume the roles of father, husband, and land-owner. Outlaws and aggressive men, who symbolize male violence, anger, and intransigence, are also representations of this category. Fathers and husbands who hold authority over their families, and landown-ers who symbolize political authority, occupy a hegemonic position in the male world of legends. On the other hand, legend heroes who are emotional, physically weak, poor, and childless emerge as representa-tions of subordinate masculinity. Tracing the representations of masculinity in legends also provides a basis for discussions on gender equality.
Toplumsal cinsiyet, en basit manada toplumun dayattığı beklenti ve özelliklere göre bireylerin kadın ve erkek olarak etiketlenmesi şeklinde tanımlanabilir. Bireyin biyolojik cinsiyetinin kadın veya erkek olması toplum içinde tanınırlığı bakımından yeterli olmaz. Bireyin erkek veya kadın olarak kabul görmesi için toplum tarafından belirlenmiş rol, görünüş, hal ve tavır özelliklerini de taşıması gereklidir. Toplumsal cinsi-yet konulu tartışmaların temel alanı uzun süre kadın merkezli çalışmalar olmuştur. Ancak biyolojik cinsiyet-ten farklı olarak kadınlık ve erkeklik kimliklerinin kurgulanması argümanına dayanan toplumsal cinsiyet çalışmaları zamanla erkeklik olgusu üzerinde de durmaya başlar. Toplumsal yaşam, kadınlar üzerinde olduğu kadar erkekler üzerinde de kimliğin inşası, sorumluluklar, üstlenen roller bakımından baskı oluştur-maktadır. Ataerkil toplum yapısının erkeklere vaat ettiği hegemonyanın bedeli olarak, erkekler üzerinde de mağduriyet oluşturan çeşitli alanların farkındalığı ile erkeklik çalışmaları başlar. Erkeklik kavramı tek bir tip üzerinden açıklanamaz, farklı erkeklik tipleri vardır. Erkeklikler arası ilişkiler, R.W. Connell tarafından hegemonik, madun, suç ortağı ve marjinal erkeklikler şeklinde tasnif edilir. Hegemonik erkeklik; ataerkil yapı etkisiyle özellikle diğer erkeklik tipleri üzerinden inşa edilen ve diğerlerini ezen bir yapıya sahiptir. Bu egemen erkekliğin yaratım süreci kadınların yanı sıra öteki erkeklerin de maruz kaldığı krizlere sebep olur. Madunluk, eril özelliklere sahip olmayan, “kadınsı” erkekleri tanımlamak için kullanılır. Egemen erkeklik şablonuna uymayan, idealize edilenin dışında kalan erkekler madun erkeklik grubuna dâhil olurlar. Efsane-lerdeki erkeklerde hegemonik ve madun erkekliğin bütüncül ve bedenselleşmiş bir dışavurumunu gözlem-lemek amacıyla bu makalede Anadolu efsaneleri incelenmiştir. Lisansüstü tezler ve kitaplarda yer alan efsane metinleri okunarak erkek kahramanlar, hegemonik veya madunlaştırılmış erkeklik örnekleri olarak sınıflandırılmıştır. Temelde yapısalcı bir bakış açısıyla söz konusu efsanelerde erkekliğe dair göstergeler belirlenmiş, böylece söz konusu erkeklik tiplerinin tasviri ortaya konmuştur. Efsanelerdeki erkeklik sunum-ları betimlenmiş ve ortaya çıkan erkeklik temsilleri içerik analizine tabi tutulmuştur. Böylece özgün bir tasnif modeli oluşturulmuş ve hegemonik ve madun erkekliğin temsilleri tartışmaya açılmıştır. Mevcut litera-türde halk bilimi alanında erkeklik çalışmalarının görece azlığı göz önünde bulundurulduğunda erkeklik tiplerini belirlerken kullanılan parametreler, oluşturulan tasnif ve bu tasnife bağlı olarak ortaya koyulan tartışmalar makalenin özgünlüğüne vurgu yapmaktadır. Hegemonik erkekliğin efsanelerdeki en yaygın temsilleri, ağa, baba ve koca rollerini üstlenen erkeklerdir; eril şiddet, öfke ve uzlaşmazlığı simgeleyen eşkıya ve saldırgan erkekler de bu kategorinin temsilleridir. Ailesi üzerinde otorite sahibi babalar ve koca-lar, siyasi otoritenin simgesi ağalar, efsanelerdeki erkek dünyasında egemen bir konumdadır. Duygusal hareket eden, fiziksel açıdan yetersiz ve güçsüz, yoksul, çocuksuz efsane kahramanları ise madun erkekli-ğin temsilcileri olarak öne çıkmaktadır. Efsanelerdeki erkeklik temsillerinin izini sürmek, toplumsal cinsiyet eşitliğine dair tartışmalar için de zemin oluşturmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Turkish Folklore in the Türkiye Field |
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | September 19, 2025 |
Submission Date | September 9, 2024 |
Acceptance Date | March 6, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 19 Issue: 147 |
Millî Folklor is licensed under a Attribution-NonCommercial 4.0 International license https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0/