Haçlı seferlerinde Gürcistan’ın rolünü belirleyen en önemli unsur coğrafi konumudur. Gürcistan birçok siyasi birime beyliklere (Eristavlıklara) ayrılmış olmasına rağmen Kafkasya üzerindeki geçiş kontrolünü elinde tutmaktaydı. İmparatorluklar için Gürcistan âdeta bir sıçrama tahtasıydı. Hiçbir Haçlı seferi Gürcistan’ı hedef almamıştır. Gürcü ordusu da herhangi bir Haçlı seferine katılmamıştır. Gürcistan, Haçlı seferlerinin sadece ideolojik yönden destekçisi olmuştur. Haçlılarla Gürcüler arasındaki ilk temas, 1097-1098 kışında Antakya Kuşatması sırasında Antakya'nın Kara Dağı'ndaki Gürcü manastırlarının açlık çeken Batı birliklerine yiyecek göndermesiyle gerçekleşmiştir. Gürcüler; Kral IV. Davit, Kral Tamar ve Kral V. Giorgi (Brtskinvale-Parlak) dönemlerinde Haçlı devletleriyle kurulan temaslar neticesinde bölgede cereyan eden seferlerde rol almaya başlamıştır. XIII. yüzyılda Gürcü Krallığı, Beşinci Haçlı Seferi'nin liderlerine bir ittifak teklif etmiştir. Buna göre Haçlılar, Eyyubi İmparatorluğu'nun kuzey eyaletlerine saldıracaktı. Fakat bu plan gerçekleşmedi çünkü Moğol İmparatorluğu'nun yükselişi bunun uygulanmasını engelledi. Böylece Gürcistan ile Batılı güçler arasındaki askerî iş birliği arzusu XV. yüzyılın ortalarına kadar devam etti. Bu çalışmada Haçlı seferleri dönemindeki ve sonrasındaki Haçlı-Gürcü ilişkileri, Gürcü kaynakları temel alınarak incelenmiştir.
The most important factor determining Georgia's role in the Crusades was its geographical position. Although Georgia was divided into several political units (Eristavi), it retained control over the Caucasus. For the empires, Georgia was a springboard. No Crusade ever targeted Georgia. The Georgian army also did not participate in any Crusade. Georgia was only an ideological supporter of the Crusades. The first contact between the Crusaders and Georgians took place during the Siege of Antioch in the winter of 1097-1098, when Georgian monasteries on Antioch's Black Mountain sent food to starving Western troops. Georgians started to take part in the campaigns in the region as a result of the contacts established with the Crusader states during the reigns of King Davit IV, King Tamar and King Giorgi V (Brtskinvale-Parlak). In the 13th century, the Georgian Kingdom offered an alliance to the leaders of the Fifth Crusade. Accordingly, the Crusaders were to attack the northern provinces of the Ayyubid Empire. However, this plan was not realised because the rise of the Mongol Empire prevented its implementation. Thus, the desire for military co-operation between Georgia and the Western powers continued until the middle of the 15th century. In this study, Crusader-Georgian relations during and after the Crusades are analysed on the basis of Georgian sources.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ortaçağ Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mart 2025 |
Gönderilme Tarihi | 4 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Şubat 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 26 Sayı: 1 |