Afetlerin en büyük etkisi can kayıplarıdır. Can kayıplarını en aza indirebilmek için afet sırası ve sonrasında iş sürekliliğinin sağlanması gereken ilk kurum hastanelerdir. Hastaneler hem olası hastaları hem de afette başvuracak afetzedeler için hazırlıklı olması gerekmektedir. Afetlerde hastanelerin hazırlıklı olabilmesi için belirli standartlara Hastane Afet ve Acil Durum Planları’na (HAP) ihtiyaç olunmaktadır. Bu çalışmada Dünya’da ülkelerin HAP ile ilgili ulusal düzeydeki çalışmaların ne durumda olduğu değerlendirilerek Türkiye ile dönemsel karşılaştırma yapılmaya çalışılmıştır. Çalışmada kullanılan bilgi ve veriler İngilizce olarak “hastane afet planı” ve “hastane acil durum planı” kavramları kullanılarak elde edilmiştir. Çalışmada tüm kıtalardan birer ülkelere ulaşılarak organizasyon yapıları hakkında bilgiler verilmesi amaçlanmıştır. Resmi sayfalar ve bilimsel yayınlar ile açık erişimi bulunan verilerle ulaşılabilen ülkelere değinilmiştir. Özellikle ülkelerin afetlerle ilgili sorumlu kuruluşları, Sağlık Bakanlıkları ve Kızılay/Kızılhaç örgütleri ile Dünya Sağlık Örgütü’nün hastane afet hazırlık ve planlama çalışmaları irdelenmiştir. Bu çalışmada incelenen ülkelerin afet yönetimine yönelik ilk resmi kurumları Japonya 1962 yılı, ABD 1979 yılında, İspanya 1985 yılı, İtalya 1992 yılı, İsviçre 1997 yılı, Hindistan 2005 yılında, İran 2008 yılı, Türkiye 2009 ve Afrika kıtası 2012 yılında kurulmuştur. Hastane afet hazırlığının planlaması ile ilgili yasal düzenlemeler ise Japonya 1995 yılında, ABD 2002 yılında, Hindistan 2005 yılında, İspanya 2015 yılında, Türkiye 2015 ve İran 2016 yılında hazırlanmıştır. İncelenen ülkelerin hastanelerin afetlere hazırlık durumlarına ilişkin yasal düzenlemeler yapıldığı görülmektedir. Fakat Afrika kıtasında ve bazı gelişmemiş ülkeleri bu konuda çalışmalarının olmadığı tespit edilmiştir. Hastanelerin afet hazırlığı ve personelin hazırlıklarının değerlendirildiği çalışmalarda oranların yüksek düzeyde olmadığı sonucu çıkarılmıştır. Personele verilen eğitimlerin kalitesi ve sıklığı artıkça bilgi düzeylerinde artış olabileceği öngörülmüştür.
The greatest impact of disasters is loss of life. In order to minimize loss of life, hospitals are the first institution that needs to ensure business continuity during and after a disaster. Hospitals need to be prepared for both potential patients and disaster victims. In order for hospitals to be prepared for disasters, certain standards of Hospital Disaster and Emergency Plans (HAP) are needed. In this study, the status of national studies on HAP in countries around the world was evaluated and a periodic comparison was made with Turkey. The information and data used in the study were obtained using the concepts of “hospital disaster plan” and “hospital emergency plan” in English. The aim of the study was to reach one country from each continent and provide information about their organizational structures. Countries that can be reached through official pages, scientific publications and open access data were mentioned. In particular, the responsible institutions of countries regarding disasters, the Ministries of Health and Red Crescent/Red Cross organizations and the hospital disaster preparation and planning studies of the World Health Organization were examined. The first official institutions for disaster management in the countries examined in this study were established in Japan in 1962, the USA in 1979, Spain in 1985, Italy in 1992, Switzerland in 1997, India in 2005, Iran in 2008, Turkiye in 2009 and the African continent in 2012. Legal regulations regarding hospital disaster preparedness planning were prepared in Japan in 1995, the USA in 2002, India in 2005, Spain in 2015, Turkiye in 2015 and Iran in 2016. It is observed that legal regulations have been made regarding the disaster preparedness of hospitals in the examined countries. However, it has been determined that there are no studies on this subject in the African continent and some underdeveloped countries. In the studies evaluating the disaster preparedness of hospitals and the preparedness of the personnel, it has been concluded that the rates are not at a high level. It is predicted that as the quality and frequency of the training given to the personnel increases, their knowledge levels may increase.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Policy |
Journal Section | Derlemeler |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2024 |
Submission Date | November 29, 2024 |
Acceptance Date | December 10, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 5 Issue: 2 |