Eski Uygur Türkçesi, özellikle Uygur rahiplerinin Budizm ve Manihaizm temelli öğretiler çerçevesinde geliştirdikleri dinî terminolojinin somut örneklerinin verildiği dönem olma özelliğini taşımaktadır. Türk dilinin sistematik dinî terminolojisinin ilk örneklerinin verildiği bu dönem içerisinde yer alan çoğu metnin kaynak ya da aracı diller vasıtasıyla Eski Uygur Türkçesine aktarılması, ilgili öğretinin anlaşılması noktasında özellikle Budist Uygur rahiplerini hem Türkçe bilincine hem de ilgili öğretinin orijinalliğine sadık kalma güdüsü doğrultusunda hareket etmeye mecbur kılmıştır. Budist Uygur rahiplerinin öncülük ettiği tercüme faaliyetleri çerçevesinde başlayan dilcilik hareketleri, başlangıçta ilgili öğretilerin halka anlayacağı dille anlatılma arzusundan ileri gelse de zamanla benimsenen Türkçeleştirme yöntemleri ile dil bilincinin geliştiği görülmektedir. Bu Türkçeleştirme yöntemlerinden biri de, birebir çeviri yaparak ilgili öğretinin kaynak dildeki karşılıklarını Türkçe sözcük ve eklerle oluşturmaktır. Bu doğrultuda, Çince ve Tibetçe gibi kaynak ya da Soğdca ve Toharca gibi aracı diller vasıtasıyla Eski Uygur Türkçesine aktarılan metinlerde yer alan dinî kavramlar, özellikle Budist Uygur rahiplerinin uyguladıkları dil bilinci doğrultusunda Türkçeleştirilmeye çalışılmıştır. Bu yaklaşıma uygun Türkçeleştirme ürünlerinden biri de, Budist sūtralar içerisinde başlangıç sözü niteliğinde olan Skr. evaṃ mayā śrutaṃ ifadesinin birebir tercümenin ürünü olarak Eski Uygur Türkçesine ançulayu ärür mäniŋ äşidmişim şeklinde aktarımının yapılmasıdır. Kaynak dilde “Şöyledir duyduğum, şöyle işittim!” anlamlarına gelen bu ifade, Eski Uygur Türkçesine ait metinlerde de bu anlam eksenini koruyarak şeklen Skr. evaṃ mayā śrutaṃ ifadesine benzer yönde söz dizilimine sahiptir. Bu yazı, Skr. evaṃ mayā śrutaṃ ifadesinin Eski Uygur Türkçesi metinlerindeki karşılığı olan ançulayu ärür mäniŋ äşidmişim terimine yönelik dinsel ve dilsel değerlendirmelerden oluşmaktadır. Bu doğrultuda, ilgili kavramın dinsel yönü, Mahāyāna ve Tantracı gelenek içerisinde incelenerek ifadenin sahip olduğu dinî değer yönünde, kavramın Eski Uygur Türkçesi metinlerindeki görünümü yapısal olarak gösterilmeye çalışılmıştır.
Old Uyghur Turkic has the feature of being the period when concrete examples of religious terminology developed by Uyghur priests especially within the framework of Buddhism and Manichaism based teachings. Translating most of the texts in this period, in which the first examples of the systematic religious terminology of the Turkic language are given, to the Old Uyghur Turkic through source or intermediate languages, compelled the Buddhist Uyghur priests to act in accordance with both the Turkic consciousness and the authenticity of the teaching concerned. Although the linguistic movements that started within the framework of the translation activities led by the Buddhist Uyghur priests originated from the desire to be told in the language that the relevant teachings will understand to the public, it is seen that language consciousness has developed with the Turkishization methods adopted over time. One of these methods of Turkishization is to make the translations of the relevant teaching in the source language with Turkic words and suffixes by making one-to-one translations. Accordingly, the religious terms included in the texts that were transferred to Old Uyghur Turkic through such as sources languages Chinese and Tibetan or intermediary languages such as Sogdian and Toharian, were tried to be translated in line with the language awareness applied by Buddhist Uyghur priests. One of the Turkishization products suitable for this approach is Skr. evaṃ mayā śrutaṃ is the translation of Old Uyghur Turkic ançulayu ärür mäniŋ äşidmişim as a product of one-to-one translation. In the source language, the meaning of "Thus have I heard" this expression, Old Uyghur Turkic texts in this meaning by preserving Skr. evaṃ mayā śrutaṃ also has a syntax similar to the expression. This article consists of religious and linguistic evaluations for the term in Old Uyghur Turkic texts. ançulayu ärür mäniŋ äşidmişim, which is the equivalent of Skr. evaṃ mayā śrutaṃ. In this direction, the religious aspect of the related term, Mahāyāna and Tantra, have been studied in the tradition, and the concept of the concept in the Old Uyghur Turkic texts has been tried to be shown structurally in the direction of the religious value of the expression.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | June 21, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 19 |