Sosyal Medya günümüzde sadece bir kitle iletişim aracı olarak yaygın kullanılmakla kalmayıp, küreselleşmenin önemli bir unsuru, bir güç temsili olarak da karşımıza çıkmaktadır. Sosyal paylaşım ağlarının gücü, hem bireysel, hem kültürel hem de toplumsal etkileşimi sağlayarak; ekonomiye, siyasete, kültürel ve gündelik hayata gündem oluşturacak bir güç kaynağı olmaktadır. Enformasyonun dağılımının ve bilginin görsele dökülmesinin en kolay ve hızlı bir yaygınlaştırma aracı olarak da tanımlanabilen sosyal medya, katılımcı kültür oluşturmada kullanılan en önemli unsurlardan biridir. Katılımcı kültür, üre-tüketici (üretici-tüketici )konumundaki kullanıcıların içerik üretmede en uç noktaya ulaştığı, kolay ve hızlı içerik üretebildiği ve tüketebildiği bir topluluktur. Önceleri boş zamanı değerlendirme olarak düşünülen sosyal medya, günümüzde özellikle pandemi döneminde hayatlarımızın odak noktasına oturmuş, zaman ve mekân kavramlarından muaf olduğundan, gündelik hayatlarımızı idame ettirmede odak noktası haline gelmiştir. Henry Jenkins’e göre sosyal medyanın en önemli özelliği yayılabilir olmasıdır. Yayılabilir olmasını sağlayan da üre-tüketicilerdir. İçeriklerin yayılmasında etkin rol alan üre-tüketiciler hem katılımcı kültürün bir parçası, hem de tüketimin birer metası haline gelmektedirler. 21. Yüzyıl, tüketim toplumu olarak da adlandırılabilir. Bu nedenle sosyal medyanın dili çok önemlidir. Kullanılan üslup, seçilen kelimeler katılımcı kültürün toplumsal ve küresel öğelerini oluşturur. Bu araştırmanın amacı Web 2.0 tabanlı sosyal medya platformlarında kullanılan evrensel dil ve kültürel kimliklerin çeviri bağlamında araştırılması, sosyal medya içeriklerinin katılımcı kültüre hizmet ve kitle çevirisinin fonksiyonelliği ve evrenselliği ve bunun tüketim toplumuna katkısının incelenmesidir. Araştırma, Twitter, Google, Facebook ve Wikipedia'da oluşturulan popüler içeriklerin analizi, buna bağlı olarak kitle çevirisi, etkisi ve sosyal medya fenomenleri örnekleriyle ve sosyal medyada kitle çevirisi kullanıcılarına tüketim kültürü bağlamındaki etkisi anket tekniği kullanılarak araştırılmıştır.
Social media is a commonly used communication tool as well as an important factor for globalization and representation of power in today’s world. The power of social networks provides personal, cultural and social interaction; thus, becoming a power source that turns into a current issue for the economy, politics, cultural and daily life. Social media which can be defined as the easiest and fastest dissemination tool for the distribution and visualization of information is an important factor used to form a participatory culture. Participatory culture is a community in which users at the pro-consumer (producer-consumer) position reach the extreme point in producing content and can easily and rapidly produce and consume content. Social media which was considered as a way to spend free time has now been at the center of our lives especially during the pandemic, and has become the focal point in maintaining our daily lives as it is free from the concepts of time and space. According to Henry Jenkins, the most important feature of social media is its ability to spread. Pro-consumers enable it to spread. Pro-consumers who have an active role in spreading content become both a part of the participatory culture and a commodity of consumption. The 21st century can be named as the consumerist society. Therefore, the language used on social media is of great importance. The style used and words chosen constitute the social and global elements of the participatory culture. The objective of this study is to investigate the universal language and cultural identities used in Web 2.0 based social media platforms in the context of translation, and to analyze social media content in terms of service to popular culture and crowdsourcing translation. In this work, the analysis of popular content created on Facebook, Twitter, Google and Wikipedia, in parallel with the effects of crowdsourcing translation within the context of consumer culture effects on the users of social media and crowdsourcing translators are analyzed by survey technique.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Translation and interpreting |
Authors | |
Publication Date | November 21, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: Ö8 |