Bir Ada Hikâyesi dörtlüsü, Yaşar Kemal’in nehir roman tarzında yazılmış dört kitaplık eseridir. Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, Karıncanın Su İçtiği, Tanyeri Horozları ve Çıplak Deniz Çıplak Ada romanlarından oluşan dörtlüde Lozan Barış Antlaşması'na ek olarak Türkiye ile Yunanistan arasında 30 Ocak 1923'te imzalanan mübadele sözleşmesinin sebep olduğu bazı psikolojik ve sosyal sorunlar, yerlerinden edilmiş insanların yeni yerleştikleri yerlerde yaşadıkları korku ve kaygıları işlenmektedir. İnsanın yıllarca yaşadığı coğrafyadan, evlerinden ayrılmak zorunda kalmaları, yeni yerleştirildikleri yerlere uyum sağlamaları zorlu bir süreç gerektirir. Başka bir yerde hayat kuran insan, en azından başlarda yoğun bir şekilde kaygı duygusu yaşayacaktır. Kaygı, yeni yerleşilen yerde yaşanması muhtemel adaptasyon (uyum) problemlerinden kaynaklanır. Sözünü ettiğimiz problemlerin yanında göç edilen mekânın gelenek ve göreneği, kültürü, yaşam tarzı vs. sayamayacağımız birçok unsur göçmenlere yabancı oldukları gerçeğini hatırlatmaktadır. Özellikle de yaşanılan göç olayı birey veya toplumların elinde olmayan nedenlerden dolayı kendi iradeleri dışında gerçekleşmişse göçe maruz kalan toplulukta aynı zamanda geçmişe duyulan özlem ve bir an önce eski hayata ve düzene geri dönme isteği kendisini gösterecektir. Siyasi antlaşmalarla zorunlu göçe tabi tutulan göçmenler, geride bıraktıkları her şeye bir özlem duygusuyla yaklaşırlar. Yurt özleminin yanında göç eden kişiler sevdiklerinden ve yaşadığı mekânlardan ayrılmanın hüznüyle yaşam sürerken bu durum çalışmamızda da görüleceği üzere kimi korku ve kaygıların da kapılarını aralamaktadır.
The tetralogy of Bir Ada Hikayesi is Yaşar Kemal's four-book work written in the river novel style. In addition to the Lausanne Peace Treaty, some psychological and social problems caused by the exchange agreement signed between Turkey and Greece on January 30, 1923, the fears and anxieties that deterritorialized people experience in their new settlements are narratedin the tetralogy of Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, Karıncanın Su İçtiği, Tanyeri Horozları and Çıplak Deniz Çıplak Ada. It is a difficult process for people to have to leave their homeland and homes where they have lived for years and to adapt to their new places of residence. A person who makes a life there will experience anxiety deeply at least at the first stages. Anxiety stems from possible adaptation problems in the newly settled place. In addition to the problems we mentioned, many factors such as the customs and traditions, culture, lifestyle etc. of the place of migration that we can not count remind the immigrants of the fact that they are foreigners. In particular, if the migration event occurred outside of their own will due to reasons beyond the control of individuals or societies, the longing for the past and the desire to return to the old life and order as soon as possible will show itself in the community exposed to the migration. The immigrants who are forced to migrate by the political treaties approach everything they leave behind with a sense of longing. While immigrants live with the sadness of leaving their loved ones and the places where they live, this situation also opens the doors of some fears and anxieties, as can be seen in our study.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | September 21, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 24 |